Hakikat-ül Hakayık
Sakın civanlığın bakidir sanma
Seninde çırağın yakılır bir gün Aynada gördüğün yüze aldanma Düz yolda nefesin takılır bir gün Ne kirpik yay kalır ne kaşlar keman Bakışın bu kadar olmaz ki yaman Yüzüne çizgiler dolar bir zaman Seninde devranın yıkılır bir gün Kapanır perdeler açılmaz olur Yol görünmez köprü geçilmez olur Gündüz bile renkler seçilmez olur Gözlerinin feri çekilir bir gün Biter hayallerin biter düşlerin Yolunda gitmez ki artık işlerin Eski görevini görmez dişlerin Günden güne tek tek dökülür bir gün Kim bilir ne çoktur senin gizlerin Zamanla kaybolur bütün izlerin Önce elin tutmaz sonra dizlerin Akabinde belin bükülür bir gün Hep böyle kalmaz ki senin bu hızın Artarda eksilmez dertlerin sızın Gün olur usanır oğlun ve kızın Eşin bile senden sıkılır bir gün Artık faydası yok etsen de inkâr Zamanın geçtiği zaten aşikâr Yıllar avcı olur sende bir şikâr Kaçsan da üstüne çökülür bir gün Ziyan olur gider bütün emekler Seneler derdine dertleri ekler Azrail pusuda vadeni bekler Canın bedeninden sökülür bir gün İster bugün olsun isterse yarın Üç metre kefendir tüm yoğun varın Seninde kazılır elbet mezarın Başucuna adın dikilir bir gün MUTLU AYDURMUŞ |
<<<hepsi kusursuz kutlarım