Emperyalist OyunlarŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Emperyalist oyunlar-Bitmeyen Savaş
Medeni Batının Gizli Ajandası: Doğu Roma’nın(Bizans’ın) Kurtuluş Planları Sevgili dostlar, Ülkemize yönelik asırlardır süregelen emperyalist oyunlar günümüzde son hızla yol almaktadır. Türklerin Anadolu’ya girişiyle başlayan, Selçuklular döneminde Haçlı seferleri ile devam eden saldırılar ve seferler son bulmamış, Osmanlı Devletinin kuruluşunda derinlere saklanıp, yıllar sonra tekrar canlanarak İmparatorluğun sona ermesine kadar uzun yıllar devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında gücünü ve etkisini kaybeden bu oyunlar, zaman içinde tekrar eski gücüne kavuşmuştur. Osmanlı Devleti’nin güçlü dönmelerinde askeri alanda başarı kazanamayan emperyalist güçler, çeşitli entrika, oyun ve düşmanlıklar kurarak, Osmanlıya bağlı Devletleri bir bir koparmayı başarmışlardır. Kırım, Mısır, Balkanlar, Orta Doğu ve diğerleri. Gittikçe gücünü ve etkisini kaybeden Osmanlı Devletinde yaşayan farklı kökenden gelen toplumlar, Anadolu’ya sığınmış, Devlet tam parçalandı derken, ilahi adalet tecelli ederek, Türk Milleti kimliği ile tekrar dirilmiştir. Selçuklu Devleti zamanında da Türk kimliği ön planda tutulmuş, Osmanlı’nın ilk yıllarında aynı ekol devam etmiş, fakat Osmanlılarda zaman içinde Türk kimliğinin yerine ümmetçilik ideolojisi almış, Dünya üzerinde süre gelen milliyetçilik akımlarının da etkisi ile Osmanlı Devletine din bağı ile bağlı diğer Milletler, İmparatorluktan kopmuştur. İnsanların manevi düşünce ve dini görevlerini rahat ve huzur içinde yaşayabilmeleri için öncelikle hür ve bağımsız olmaları gerekir ki, bunu da ancak birbirine gönülden bağlı insanların oluşturduğu kavimlerin kurdukları güçlü devletler içinde başarabilirler. İslamcılık politikası bir Devleti oluşturan toplumları birbirine bağlayan en güçlü bağlardan biridir ve asla inkâr edilemez. Ancak; Henüz Hz. Osman’ın şahadeti ile beraber Müslümanlar arasına giren fitne ve kan, asırlardır devam edip gelmektedir. Kısmen ilim yapmış, Müslümanlığı kendince doğru yorumlamış hatip ve bilge kişilerin peşinde binlerce mürit toplanmıştır. Oluşan cemaatler ve mezhepler arasında dinmeyen çekişme ve savaşlar pek çok devletin sonunu hazırlamıştır. İşte bu oluşumlar ki, Milyonlarca Müslüman’ın yaşadığı Arap toplumlarını bir arada tutamamış kurdukları Devletler kendi içinden yıkılmış ve yüz yıllardır onun bunun sömürgesi olarak yaşamaya devam etmişler, etmektedirler. Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurduğunda Anadolu’yu oluşturan toplulukların ortak harcını Türk kimliği üzerine kurmuş ve kısa sürede birliği sağlamayı başarmıştır. Toplum yine Müslüman, ancak din tacirlerinin çıkarları sona ermiş, masum ve dindar insanları kendi amaçları için kullanmayı başaramamışlardır. Irkçılıktan uzak, insan sevgisi ve hoş görü üzerine inşa edilen Türklük uzun yıllardır Milleti kucaklamayı başarmıştır. Lâkin Doğu ve Batı medeniyetler arasında, Dünyanın belki de merkezinde bulunan Anadolu coğrafyasının Türklerin elinde kalmasını hazmedemeyen Emperyalist Dünya boş durmamış, loca, dernek, yardın kuruluşu adı altında gelerek, toplumu birbirine bağlayan bu bağları zayıf düşürmeye başlamış, günümüzde bunu da kısmen başarmıştır. Son yıllarda Orta doğu ve İslam toplumlarında meydana gelen iç savaşlar, ülkelerin içinde yaşayan insanlar arasında unutulmaz yaralar açmayı başarmış, bu ülkeleri onlarca yıl gerilere götürmüştür. A.B.D. eksenli gizli güçler açı açık Orta Doğuda haritaların değişeceğini söylemektedirler. Gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde yaşayan halkların kendi kaderlerini çizme şanslarını onlara tanımamaktadırlar. Ülkemiz henüz böyle bir karmaşanın içinde değildir. Ancak gidişat hiçte iyiye benzememektedir. Mevcut yönetim her ne kadar yaptıklarıyla övünse de, bu güzel görüntülerin birde geleceğini düşünmek zorundayız. Bu günlerde kısmi gösteriler dışında kan ve gözyaşı yok. Ama buna aldanmak beklide en büyük yanılgımız olacaktır. Devletler tarihinde on, on beş yıl uzun bir süreç değildir. Osmanlı Devletinde Lale devrini hatırlayalım, yaklaşık on beş yıl kadar sürmüştür. Şu an Ülkemde pek çok işsiz insan var. Ayrıca gelir dağılımındaki adaletsizlik, akşamdan sabaha zengin olmalar, büyük şehirlerin karmaşası, dinmeyen trafik çilesi, insanları patlamaya hazır ruh hastaları haline getirmektedir. Son yıllarda artan cinayet, şiddet, aile kavgaları ve boşanmaların nedenleri sorgulanmalıdır. Gençler düşük ücret ve işsizlikten dolayı, evlenmekten uzak durarak, ana baba eline bakar durumdadır. Müslümanlar arasında kopmalara yol açan mezhep ve cemaatçilik, toplumu ötekileştirme, dayatmacılık gibi yaklaşımlar gelecekte nelere yol açar, kim bilebilir? Ama yakın komşularımızın örnekleri ortada. Anadolu toplumunu bir arada tutan Türklük harcı son zamanlarda oldukça etkisiz kılınmakta, başka değerler bu harcın yerini almaktadır. Şayet bir gün toplumda bir iç huzursuzluk ve kavga başlarsa bu insanları bir araya getirmek için ortak bir değerimiz ne olacak diye bir soruyu sormaya elbette hakkımız vardır. Ülkemin her yanında başka ülkelerin gizli elemanları, ajanları cirit atmaktadır. Allah korusun bir düğmeye basılsa, sabahında ortalığı kan ve gözyaşı alır. Dilerim Ülke yöneticileri, acizane taşıdığım bu endişelerimi daha iyi görür ve tedbirlerini almakta gecikmezler. Aksi halde hep beraber bu yıkımın altında kalırız. Saygılarımla… Mehmet Macit 14.10.1013 İzmir Yurtsever genç oldunuz, Marksizm ile coştunuz. Deniz,Yusuf, Hüseyin, yarınlara koştunuz. Emperyalist ellerle, ebediyen sustunuz. Özgür düşünen geçler, davanızı biliyor. Tarihin gerçekleri, yalanları siliyor. Vatan, Millet diyerek, kutlu yola çıkıldı. Önkuzu, Darendeli, Gün Sazak’a sıkıldı. Emperyalist yollarla, hücrelere tıkıldı. Andıkça o günleri gözler yaşla doluyor. Ne mutlu Türk’üm diyen, derin derin soluyor. Solcu oldun ezildin, sağcı oldun ezildin. Kırdırdı birileri, mezarlara dizildin. Emperyalist kullarla, her mevkide çizildin. Haçlı ruhu canlanmış, zafer diye geliyor, Bulduğu her açıktan, kene gibi dalıyor. Düşünen gençlik vardı, düşünmesin dediler. Cennet Vatan ülkemin, yıllarını yediler. Emperyalist pullarla, doydu yüzsüz kediler. Dünya malına tamah İslam’a ters, biliyor. Sözde Müslüman amma, kul hakkından çalıyor. Yüzde elli söylemi birliğimi deliyor. Siyasette din kartı, yanlışlara dalıyor. Emperyalist dillerle, çözüm! Diyen geliyor. Ucu açık gidişin sonunu kim biliyor? Türklük suçlanır oldu, Vatan kime kalıyor. Hani! Nerde Millilik? Bu söylem çabuk battı? Ayrılıkçı eşkıya meydanda caka sattı. Emperyalist zillerle Millet uykuya yattı. Oyun kuran aktörler, için için gülüyor, Türk’ün kutsal varından sinsi sinsi bölüyor. Ey Türk! Tarihe geçti adın, destan yazdın savaşta. Fitneye çabuk kandın, yoldan çıktın barışta. Mehmet Macit 25.08.2013 İzmir |
öncelikle güzel ve doğru sözlerle donattığınız bu manalı şiirinizi kutluyor gönülden tebrik ediyorum
her şeyiyle mükemmel beğenerek okudum,zevkle dinledim
uzun zaman kırgınlığım olan bu siteye tekrar dönmemle ilk olarak sizi takip etmem oldu tekrar merhaba