2
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1312
Okunma
içinde demli bir Istanbul
kolları birbirine dolanmış
elleri hançerli
sokakları çamur
kısa mesafe kavuşmalarıyla
gece trenleriyle
tek şekerli
yanarsa canı
çatlayıp ince ince kanarsa
aşırı sıcaktan değil
ya sımsıkı kavrayan parmakların
öç isteyen totaliterliğinden
ya da anla ki
boğazına takılan limon çekirdeklerinden
içinde kaçak bir Istanbul
teşhis edilemeyen yalnızlıklar
aşka itaatsizliği
intihar eylemsizliği
birader mübarek zehir gibi
memnun mu sanırsınız hayatından
sabah akşam tenine vuran puslu rüyalardan
çoğunluk şiirsiz
laçka dudaklara
ruj izi kaybolmaya yüz tutmuş hayatlara dokunmaktan
çok mu memnun sanırsınız
ah ince belli
şehir mazisinin gözlerine sığındığı
kırmızıya tutkun kadın
o da bu yollara düşmek ister miydi
ister miydi uluorta, çırılçıplak
yağmur suyunda köpürtülüp yıkanmak
çıkmayacak bir doğum lekesinden utanır gibi
sunu
bak kırıldı işte
duymuş olacak konuştuklarımızı
üç parça
üçünde de Istanbul’un yeniyetmeliği, kirli sakalı