Hakikat İkliminde
Hakikat ikliminin, özlenen safhaları
Sahipsiz! Toz içinde, caminin mahyaları O hasret çektiğimiz, o nur dolu safahat Hakikati haykırmak, suçsa, benim kabahat Kaybetse, bilmediğim bir insan, kutlu yolu Suç benim, hata benim, ensemde gezer kolu Yirmi birinci asrın, mahkumu yalnız benim Tüm müminler kardeşse, sen bensin, bende senim Düşmanlık hakikate, izahtan yoksun akıl Aklın o son haddinde, düş peşimize takıl Anlaması imkansız, anlaması ne de zor Aşksız insan anlamaz, aşksız bütün yollar kor Çilesiz fikirlerin, o rahat köşesinde Oturmak elbette yok, yalancı neşesinde Şu fikir dediğiniz, dünya için servet mi? Hakikati konuşmak, yoksa birer avret mi? Bu köhne yeryüzünün artık miadı doldu Oysa yolumuz vardı bizim, o İslam noldu? Rafa mı kaldırıldı, zihinden mi silindi? Yazık! Ne anlaşıldı kuran, ne de bilindi Bilinseydi olmazdı, yobazlık nükteleri Dünya oyun eğlence, oynayın sekteleri Akıl zindan içinde, akıl dünyada sürgün Akılsız akıllılar, akıllanır mı bir gün? HAMZA KAPLAN 2013 |