Eylül
EYLÜL
Sararmış yapraklarınla gönüllere Onulmaz hüzün rengi katan Eylül Gelişinle kasvet çöktü şehirlere Gözyaşı akıttırdın yıllar yılı Gelişinle kaybolurken gökyüzü Azabı çoğalır gibi oldu mezarların Yeni doğmuş çocuğun kulağında Huzur ninnisi söylerken kainat Sükûta büründü gece, Eylüle inat Eylül, bilmem ki hangi mevsimin çocuğu Hüzün yılı ile müsemma zaman Bilmem ki, hangi gecenin sonunda geldin Gözyaşı diner mi dersin gittiğin gün Yağmurlar temizler mi günahkar kalpleri İsyanın başkentinde mi kaldın Eylül Bizim acımasız yüreğimiz miydi seni çirkin gören Yoksa hüzün dolu bakışın mıydı, bizi öldüren Doğup büyüdüğün topraklardan Ne haber var şimdi Gövdesinden habersiz yapraklardan Ne haber var şimdi Bozkır sevdalısı oraklardan Ne haber var şimdi Abı hayat özlemi çeken çoraklardan Ne haber var şimdi Atasına isyan eden ahmaklardan Ne haber var şimdi Eylül Bitsin bu beklentiler Bitsin dünya sürgünü Götür beni, sonsuz iklimlere. Hamza Kaplan Eylül 2013 |