AN GELİR
An gelir…
Bir yakamoz dalgası çarpar kıyıya Yıkanır çakıl taşları Ağıtlar yazılır dudaklara Terennümlü heceler düşer denizin gözlerinden Köpürür dalgalar Oynaşır suda ay ışığı. Şimal yıldızının gölgesinde bir salıncak Sallanır istiridyedeki inciler Tutar seyri bir avuç pırıltı Sudaki izler sonsuzlukla tanışır Kucaklaşır coşkulu kalabalıklar Ufkun çizgisinde solar gecenin görkemli ışıkları. An gelir Gün doğmaya hazırdır Gecenin üzerinden atlar huşu içinde aydınlık Kıvılcım dolu ışınlar doluşur tenhalara Günışığıyla tanışır dünya Her gün başka bir saltanat yazılır Dalgaların saf temiz koynuna Denizin engin soluyuşu Dokunur insanların nefsine Davetkâr bir seyirdir Ummanda kaybolur. An gelir Bakışlar dolusu görüş kopar gözlerden Mucizeler sörf yapar dalgaların üzerinde Coşkuyla…. Al köpüklü alevler boşanır Yeryüzü kanatlı dallardan Havalanır o anda albatros Bir düş bozumunu aralayarak Varılmayan yolların ardına yerleşir çocuklar Yeni umutları eklerler deniz kokan ellerine Yosunlardan köprülerde yürür denizyıldızları Biçimli bir tevekküldür denizkızlarında Zihinlere yerleşen. Kıymık ışıkta yoğrulur mutluluklar Devasa sevinçlere döner. Turkuaz mavisine bürünür deniz Yakamoz düşlü bir aydınlıkta çığlıklar atar martılar Sonlanır her berbat şey An gelir Güzellikler büyür…. Maide Özgüç |