Of Birati Bu nasıl yara Gündüz başka kanıyor gece başka
Toparlanma vakti Birati Silip suretini usumdan Aşk adına kurduğum tümceleri toparlayıp Gitme vakti buralardan
Eylül değen saçlarımı kestirip kısacık İliştirip yüzüme sahte bir gülümseme Bütün çığlıklarımı bastırıp sineme Gitme vakti buralardan
Bu sevimsiz yağmurlara inat Dökmeden bir damla yaş gözümden Semaya açıp avuçlarımı Güç dileyerek Yaradan’dan Bütün yaralarımı sarabilmek için Gitme vakti buralardan
Arınma vakti şimdi Geceden, eylülden, bu kentten Esrik bir meczuba dönen benliğimi Ve bu arsız yalnızlığımı tımar etme vakti Birati ölme vakti anlayacağın Yoksa başka türlü kapanmaz bu yara
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu Nasıl Yara şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bu Nasıl Yara şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Akan bir ömrün yağmalanmış toparlanmalarından göçlere vurunca bedenimizi, bir yalnızlık duası burkar dilimizin kıyı kentlerini. Her dalga bir kıyı arar ve her kıyı kendi dalgasını göğsünde saklar. Bunun için geceler içten içe, yaşadığımız anlar gibi göğsümüzü yakar… Tebrikler.
Gitmeler sevimsiz... Yarım sevdaları, yetim sevdaları, mahzun sevdaları yüklenip de omuzuna insanın, alıp gitmesi başını bir sevimsiz şehirden, sor iş... Hatıraları, göz yaşlarını, yoksul göz yaşlarını, velhasılı ne kaldıysa bu yarım sevgiden köşe bucak, hepsini bırakmak öylesine sessizliğinde şehrin, çekip gitmek işte...
Güzel... Dertleri, sıkıntıları, özlemleri, terk etmeleri, edilmeleri, aldatılmaları, başka nesi varsa, hangi çirkinliği varsa hayatın, yüz üstü bırakıp gitmek işte...
Bir bilinmezliğe, karanlık geleceklere, uzak ufuklara gitmek...
Kurtuluş mu? Değil aslında... Çünkü, bilmiyor ki insanlar, arkalarında bırakıp gittiklerini sandıkları her dert, her bela, her damla göz yaşı, her bukle acı, ceplerinde birikmiş, kendisi ile gelmekte...
Kader bu... Alın yazısında varsa gitmeler, çaresi yok gidilecektir... yeter ki ölümler, içinde ölüm geçen şiirler olmasın...