Sustukça Aşkla Konuşurum Ben! .Sus! Şu yüzümdeki aşk yanığını görme Kendi mevsimlerime yabancıyım ben Bahar gelmiş yaşlı gönlüme Asırlardır sevdanın çarmıhındaydım Kapat ellerinle dudaklarımı Sustukça kendi içimde Nasılsa aşkla konuşurum ben! Sus, söyleme! Göçebe sevdalardan bunaldım ben Uykusuz bir gövdedir taşıdığım Sızlar göğsümde bir sevinin varlığı Ruhumun kınında sevgi tohumları Yarasalar yuva yapar yüreğime Karanlığın ışığıyla da yaşarım ben! Susma! Yokluğunun uzamış saçları mı avucumdaki! Eşkâlsiz seviler mi yüreğime serptiğin! Tutsak bir sabrın türküsü var dilimde Geceler sarıyorsun sana müptela tenime Susma! Kederli bir gönül ağrısı bırakma gönlümde… Gel yar! Kirli sokakların irini olmasın ellerinde Uzak sevişmelerin miadı eskisin dilinde Sana yıldızlar biriktirdim şiir ülkemde Çocuklara ezberlettim nurlu ismini Gel yar! Gel de aşkın mührünü aç öpüşlerinle… Selahattin Yetgin |
Nasılsa aşkla konuşurum ben!
Aşkla konuşmak...
Kim bilir belki de aşka meydan okumak ya da kendi içinde aşkı sırdaş bilmek. Sus/ma diyememenin bir başka tezahürüdür belki de.. Ya da ne bileyim, çığlığın düş ötesinde duyulmayan hıçkırıklarıdır...
Her daim olduğu gibi çok güzeldi. Hocam tebrik ve saygımla, yüreğinize sağlık.