ağlayan karanfil gibi
Hep hüzün dalgası
Gözlerime yuvalanan Maddenin kimliksiz bakışlarında İçimde kalan bir uhdedir Seni sevmek. Yaprak düşer gibi Ellerinden düşüşüm Zamansız kaldım Umuduma Affet beni Sevdiceğim Senin için bile olsa Dağları aşamadım Sana güller veremedim Aşkın yarlarından Yağmurlar kanarmış dudağında Gözyaşların akarmış denizine Çöl karası ayaz gecelerde Yıldızları dökülmüş gökyüzünün Sükûtu hayal olmuş çığlığının Seni saran sevda, yalnızlığın Bir katre acıya katlanır yanıdır Gülüm Yanağını koklamış ölüm Hasrete talip erenler bilir Aşkı sırat köprüsünde Geçmektir kolay olan Gerisi yok oluştur benliğinin Kazma kürek kazılmış mezarım Yârin gönül toprağında Gül dalından ayrılsa Ben ayrılmazdım yüreğinden oysa Bir limanda unutulmuş Eski bir vapurmuş Gözlerinde bana ait hiç bitmeyen deniz Tuz buz olmuş çoktan Aşk siyah açan laleye dönmüş Bu yüzden fırtınaya tutulmuş gemiler Yağmur dineceği an karaya oturmuş Bu sevda firari akşamlardan kalan bir ince sızıdır ağlayan karanfil gibi Göklerinde bana bırakılmış sonbahar Karanlık ve bir o kadar bulanık Ben buseni güllerde ararken Ellerimde solan kalbim Titrek ve mahzun atarken Ölü doğar sevinçlerim Önce gölgen sonra sen giderken Hüseyin Özbay |
hep seninle olsun
kutlarım