Satarım Bu Aşkın İmparatorluğunuFildişi boynunun upuzun kavimlerine yürüyorum yıllardır Yüreğinin patikalarından geçtim, ah nice afetler yaşadım Onulmaz bir yaraydı zaman, sessizlik ovalarına taşındım Yoldum içimdeki iyileşmez yaraları, uzaklara savruldum. En affedilmez günahların ihanet yataklarında yattım ben Gönlümdeki azapların kuru dallarına her gece şiir astım Kendi hüznümün bağbozumlarında hep sarhoş yattım Kafesimi deldim, kahpe yanılgıların şafağında kaçtım. Arzuların bedelle değiş tokuş edildiği insan harmanında Gözlerinin iksirlerini doldurdum sevdanın kirli kadehine Binlerce parçaydı yalnızlığım, aşk içtim yaşamın şerefine Şüphenin kurdu kemirdi dudaklarımı, ulaştı can evime. Yeşil gülüşlü, mavi öpüşlü bir denizdir göğsümdeki sızı Sığ kuyuların çıkrığıydı, yitirdim umutların eşsiz kolunu Vuruldum, yitirdim içimde kol gezen korkuların yolunu Bu gece de sarhoşum, ‘satarım bu aşkın imparatorluğunu’. Selahattin YETGİN |