Yoruldum
Ekmeğimizi suyumuzu eşit bölüştük çıktık yola
Acıkıp susayınca eşitlik inancımız oldu hava Kimimiz çok içti, kimimiz az Kimimiz çok yedi, kimimiz az Denge bozuldu, idealler ince saz O günden bu güne yeter anlayışına inandım İnsana, insanca yetmesi gerekeni savundum Aç gözlü, tok gözlü arasında dolandım Tevekkül ile hırs arasında denge aradım Buldum, bulamadım Yordum, yoramadım Gövdeye baktım dev gibiydi Yediği ekmek bir dilimdi Gövdeye baktım çelimsiz, bücürdü Ortalıkta ne varsa silip süpürdü Anlam veremedim Anlatıp deremedim Eşitlik hülyasındaydı kavgam Matematiksel değil, Yaratılıştı, sosyolojiydi, siyasiydi ortam Formüller uyuşmadı Sonuçlar buluşmadı Kelimelerde eridim anlamak için kelimelere büründüm anlatmak için Ne anladım, ne anlattım Sadece kısır döngüde kendimi bunalttım İşe siyaseti, ideolojiyi, dini karıştırdım Yalanımla, her birini barıştırdım Yalan yılan oldu karşımda Zehirledi beni gerçek yaşamda Zehirler içinde, zehir zemberek oldum Hayat geldi gidiyor artık yoruldum 14.09.2013 - İzmir |