SONBAHAR GÜNCESİYine bir sonbahar akşamı yağmur yağıyordu İstanbul’a Yine yaralı tekneler sürükleniyordu Kilyos Sahili’ne Ben aç martılara simit atıyordum Üsküdar İskelesin de Ve yine seni düşünerek Mavi gözlü çocuklar vuruluyordu savaşlarda Beyaz kefenlere sarılıyordu taze bedenler Ölümler hazan sarısı Bir şair katilini arıyordu cinayet mahalinde Şiirleri ayrılık acısı Yine bir sonbahar akşamı yağmur yağıyordu istanbul’a Yine evsizler parklarda sabahlıyordu Asık yüzlü insanlar otobüs bekliyordu duraklarda Ben yine penceremde ki güneşe gülümsüyordum Ve yine seni düşünerek Tanklar yürüyordu sınır hattına Bir kadın kançiçeklerini suluyordu gözyaşları ile Kucağında hurma dalı ,elinde kurumuş ekmek Mayınlar döşeniyordu mültecilerin yollarına Yabancı milisler devriye atıyordu sokaklarda Yine bir sonbahar akşamı yağmur yağıyordu İstanbul’a Benim ceketim ıslanıyordu ,senin saçların Radyoda unutulmaya yüz tutmuş hüzünlü bir şarkı Yine salyalı kahkalar atılıyordu bar/larda Pahalı şahıslar tepiniyordu disko/larda Sarhoş naralar doluyordu tüm bardaklara Ve ben yine düşünüyordum köşe başlarında Rotasına kaybetmiş gemilere pusula oluyordum kimi zaman Kimi zaman fırtınara direnen bir balıkçı teknesi İçimde isyan çıkaran şiirlerin ayak sesleri Son nefesimi vermeden daha Barış mektubu yazıyordum tüm dünyaya Bir sonbahar akşamı yağmur yağıyordu İstanbul’a Yine kurşun askerler sürülüyordu ön saflara Mataralarında bir yudum su Boyunlarında çapraz tüfek Yine idam ediliyordum sorgusuz sualsiz Bir sonbahar akşamında Şark Meydanın/da Celladın yüzünde iğrenç bir gülümseme Sonra sehpaya bir tekme Ve ben yine ölüyordum seni düşünerek Son sözümü MEHMED’e emanet ederek … *Şiiri seslendiren Değerli Kardeşim Remzi KURNAZ’a sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum ...Emeğine sağlık üstad şiirle her daim .. |
asinn tarafından 10/12/2013 12:27:27 AM zamanında düzenlenmiştir.