asırlara esinti..
Sedası yankılanırken gökkubede yad-ı muhammedinin
Edası böyle başlasın dedim o mübarek sultanın methinin Ne misaller bulunur anlamak gerek o gönüller fethinin Aşılması gerekecek yolları alemde sancılardan settinin... Doğ ufkuma ey güneşi ruhumun doğ ki asırlar bekledim Şu gurbet ikliminde seni görmek için ne dilekler diledim.. Duy feryadımı cemaline müştak halimle dertlerde kaldım Doyur beni sana aç ruhumu el açarak kapına saldım... Şu yankılanan göklerde davet değil mi muhabbetinin Şu sinegiryan çeşmim aşinası değil mi imdada icabetinin Kandır suyuna parmaklarından dökülen,imi rehberliğinin Kandır ki ferahı olur asırlar ötesindeki nöbetçilerinin... Bir çağ başlayacak hasretinden tükenenlerin başında Bir sancılar silsilesinde ezilenlerin mezar taşında Bahaneye gerek yok zulüme ,sevgi varsa bakışında Müslümanım demesi yetiyor; kafirin her kurşun atışında... Sönecek elbet bu yangınlar kıtalar ötesinde değil çarem Asırlar evvelinden bıraktığın emanetlere sahipsem... Beni kurtarmayacak olimpos ya da ’’taçlı kraliçem’’ Beni emanetin kurtaracak ey rehber-i enbiya-i kudsiyem... |