efkarlı bir bulut çöker gözlerinden yüreğime ve katmerli acıların başlangıcıydı eylül
seni gördükçe depreşir sevdam
yılların efeliği tutar sol yanımda sarsar beni hani sen olacaktın ruhuma yazgı katmerli acıların başlangıcıydı eylül dökümü senin ardından baka kalmıştım ben siz gittiğin yollara ahhh turuncu yazların baş döndüren kokusunu özledim seninle sohbet etmeyi ne çok özlemişim be tühhh yazık olmuş sensiz geçen senelerim durdurun bu son anıları taşıyan seneleri ters yüz edelim zamanın cepkenini mim çekelim bulutlara sinen gözlerimize ne sen gör kırlaşan yalnızlıklarımızı ne de ben göreyim yalnızlıklara karışan akları küsmüştüm çocuksu halimle saniyelere yetişemezdim yakalayamazdım an ana uzaklaştırırken küser’dim yıllara seni gördükçe küf kokusu yayılır seni benden çalan senelerden ve öfkemin kurşuni rengine bürünür tenim ahhh karartma geceleri gibidir anılar bende seksenli yılların öfke patlamaları yayılır sokaklardan daktilo tıkırtısı yayılır dört duvar yalnızlığıma menekşe rengine bürünür yalnızlığın gözleri soğuk cama yansır tüm resimler de sen çizilir sin ve sol yanımda hükümsüz sevdan gizlenir küsen bir çocuk gizlenir tüm masallarda ve sen yarım kalan öyküm olursun kırlaşan yalnızlığıma durdurun bu son anıları taşıyan seneleri ters yüz edelim zamanın cepkenini ne sen gör kırlaşan yalnızlıklarımızı ne de ben göreyim yalnızlıklara karışan akları mahmudiye düzkaya |
daha kaç şiir yazılacak acaba adına
hüzün devam ettikçe sanırım...tebrikler