Güz mevsiminde bir akşam yüzyıllar sonra Dökülen yaprakların arasında bir kadın öylece tek başına Yaprakların en kızılı saçlarında Ağlayacak birinin gülme çabası çeğresinde Bir hasbihâl kadar kısa Dünyanın mazisi kadar köklü hikayeside
Yüreğinin ta derinlerinde bir çocuk Yaralı coğrafyasının tam merkezinde Çocuk bir mucize Bir armağan tanrısından Çocuk lal Çocuk suskun Çocuk hamuş Sessizlik büyütmüşler aralarında Konuşulmamış bir dilde Keşfedilmemiş bir alfabede Bulmuşlar yepyeni bir dili ikiz solukta
Kadın umutlu Umutları kırılgan Kadın yürekli Yürek yangın yeri
Şiirime Leyla olmuş kahramanım! Biliyorum Tozlu rafların ardında unutulan bir kitap kadar yorgunsun şimdi Gel sultanım Suskunuda koluna tak gel Gel bakışlarına hasret kaldığım Vakt-i kerahat geldi Gel geç otur karşıma İki kadeh segâh dinleyelim seninle Doldur Müzeyyen kadehleri
“Leyla bir özge candır Kara gözlü ceylandır Doyulmaz hüsn-ü andır Kanılmaz bir içim su Leyla, Leyla ah Leyla”
Kadehlerimizin dibini masaya vuralım Başka makamlarda kaybolanların şerefinede içelim İstersen körkütük sarhoş olalım Kahkahalarla ağlayalım istersen Kimselere sövmeyelim gönül koymayalım bu akşam
Şiir konuşalım mı en sevdiğinden? Sen bana yazdığın şiirleri anlat Olmadı yazamadıklarını anlat Tek tek Mısra mısra Yorumlayalım her bir hecesini Noktalı mı? Noktasız mı? Ünleme ne lüzum En iyisi mi bir virgül atalım … (üç) nokta koyup sonsuzluğa uzanalım
Yazarlardanda dem vurmalı bu akşam Fikir işçisi Meriç’in fildişi kulesinde Alev’in Kabusunu yorumlayıp Rüyasına dalalım Şafak’ın Aşk’ını teğet geçmeyelim Şems’in 40. kuralında bir nefeslik mola verelim
“Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur. Aşk’ın hiçbir sıfat ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde ya da dışındasındır, hasretinde..”
Tutunamayanların şerefine Bir kez daha vuralım kadehlerin dibine
Sonra susalım
Bir barışıp Bir küselim Kandıralım birbirimizi Çocuklaşalım gel biraz Hiç tanışmamış gibi yapalım Bir merhaba ile yeniden başlayalım Kendinizi tanıtırmısınız desem: „Bana can veren SEN!“ „Seni kılavuz edinen BEN!“ “Ziyadesiyle memnun oldum” “Bende memnun oldum efendim”
Son bir defa Sun kadehleri bize Müzeyyen Bu akşamı en iyisi mi biz Leyla ile tamamlayalım
„Aşıklar levend olsa Sevdalar kemend olsa Birbirine bend olsa Ele geçmez o ahu Leyla Leyla ah Leyla“
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
LEYLA ŞEREFİNE NAÇİZANE BİR ŞİİR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
LEYLA ŞEREFİNE NAÇİZANE BİR ŞİİR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yürekten özlenen o, her gönülde o arzu
Leylâ, Leylâ ah Leylâ"
Bir elimde kahve,
Diğer elim arar radyosunda geçmişini
"Leylâ, Leylâ ah Leylâ" özge candır, diye.
Hoştu. Teşekkürler, anımsattığın için yeniden.
Daima huzurla kal