Potpori 2
Sahipsizlik hissiyatı,
Karanlığa batan bir şehrin Güneşle kucaklaşmasını kıskanmak. Yorgun gözlerden usul usul, Kırışık bir silüeti aşamayarak, Israrla çıkar yol arayarak, Çaresizce yuvarlanmak, Yerçekiminin inadına doğru. Bir başlangıç düşünelim, Bir süreç, bir olagelen, Bir işlemler bütünü mesela, Bir başlangıç ki Aynı anda hem stabil, hem de akışkan. Varış noktası olan bir A noktası. Gidilmesi gereken, Görülmeye değer olmasa da, Çekilmesi gereken bir çile mesela. Bir başlangıç ki doğum mesela, İstemeyerek o güvenli yerden çekip çıkarılmak, Başlangıç noktasına tek başına bırakılmak. Kimsenin sana sormadığı, Yarışmak zorunda olduğun, Saçmalıklar silsilesi... Ama ne gözde yaş biter, Ne çileler biter, Ne başlangıçlar biter, Ne de o yol biter. Kırış kırış olsa da alnın, Yanakların veyahut, Aklaşsa da saçın sakalın, Bitmeyecek bir yol bu. Ya da bitmeyecek gibi görünen bir lanet. Ya da tüm bunlar saçmalık. Eksiliyoruz her daim. Parça parça kopuyoruz her adımda. Ne geride bıraktıklarımızı unutabiliyoruz Ne de önümüzdeki yoldan vazgeçebiliyoruz. Ömür iki ara bir derede akıp gidiyor, Yetişemiyoruz hızına hiçbir şeyin. Hatalar büyüyor gözümüzde, Unutamıyoruz. Acılardan kaçamıyoruz, Her nefeste, her adımda, Daha da kopuyoruz. Parçalanıyoruz. Kabul ediyorum. Devrik ve anlamsızdır cümlelerim, Anlamlandıramaz kolayca kimse. Yorgun düşerse bir gün kalem, Surlara dayanırsa gecelerin savaşçıları, Mezarlara ve anıtlara akın edercesine, Soluk soluğa, ciğerlerim patlarcasına, Topuklarım sökülürcesine Koşacağım. Sana senden bahsetmek, O karanlığı yırtmak, Sökmek ciğerlerinden o zifiri, Tütsülenmiş yaralardan çıkarmak, Mumun alevinin kudretinden yoksun, Ve varamamak o nihai, Mutlu ve naif geleceğin enayi sevincine. Sanma ki sevgili, sevgisiz yoğrulmuş bu ölü bedenden, Ruhu yok denecek kadar yitirmiş sönük nefesi, Gözlerden ateş gibi fışkırmakta aşk. Çoğu devrik cümlelerde çırpınan mana bulamacı. Fani isek eğer, Ölüm sadece teferruattır. Hayat, ışık kadar soğuk ve uzak |
Selam ve saygıyla.