HURDACI SÜLEYMAN'IN HURDA DÜŞLERİ..
İçinden mermi geçen hayatlara...
.... Upuzun uzanırdık raylara, trenler içimizden geçerdi. Sonra şehirler yenilir, cinayetler başlar. Biz neresinden tutunsak orasından kanardı hayat!.. - Birdal Erdoğmuş - ... Geceleri efkar kokar ve intihar... mutluluğu hep ıskalar; yalnızlığı isabet etmez hiçbir kalabalığa ve hiçbir filmde başrol oynamaz bu kentin çocukları... Geceleri hüzünkar ve biraz kürdili hicazkar... hayalleri yazgısına çarpar Süleyman’ın; hayatın rahminde gizli bir kürtaj gibi durur ve yaşamın dudağında yarım bir söz gibi ... kimse tamamlamadı / kimse... Geceleri ayaz olur ve acıklı... uzak baharlar düşlenir hiçliğin coğrafyasında Bölünüp, parçalandığımız bukağısı gecelerde; kaç bin özlemdir savrulduğumuz, hasretin kan revan yollarında... ömrümüz, kentlerin yorgun gövdesinde bir çürük gibi... çiçeksizliğimiz ise kaç fırtınadan artakalan!.. Bölünüp, parçalandığımız bukağısı gecelerde; beklenmedik bir an, içinde bir hayat çığlık çığlığa... bağrında ateş, bileklerinde seni yitirmeye yeltenen özgürlüğün... Bölünüp, parçalandığımız bukağısı gecelerde; kalsa kalsa ne kalır, ölüp ölüp kendini dirilten yalnızlıklarımızdan başka... bir gece diyorum, dayamasak başımızı o namlulara ve bir sabah sağanakla uyansak o şarkıyla... bir sabah o şarkıyla... yoksa vurulur sesimizde; ne kalır yüreğimizde... Küçük bir ayrıntısın tarihin künyesinde sessizliğin yankılanır insanın derin kuyularında; yine de sesini koyacak yer bulamazsın!.. Sıtmalı bir imgesin gecenin duldasında; susarsın; kendini hiçbir şiire sığdıramaz - sığdıramazsın.. Sen öyle yapayalnız yalpalayarak salaş meyhanelerde; yüreğin talan, yüreğin yetim, yüreğin nice küllenmiş hüzünlerden kalan. Getir eski acılarını; daha en yenilmez yanlarını... geride hep üşümeyle kaldığın cehennemin; sen böyle derin, böyle umutsuzca... yaşamın şakağında serseri bir kurşun gibi amansız ve zamansızca... Günlerin nasırlı gülüşlerinde; hayatı yanlış ezberlemiş orospular geçerdi içinden usulca.. Birkaç söz düşürür herkes ömrünün avlusuna ve birkaç damla gözyaşı yastığının kuytusuna... Günlerin nasırlı gülüşlerinde; yağmur arıyorum insanın kurak gözlerinde boğulmasam bir de...boğulmasam ... Şimdi hayaller ipotek, umutlar yağma, sevgiler kir; düşünce çarmıhlarda.. / Aşk mı? düşleri savruk ıssız bir fahişenin ucuz vizitesi kadar kolay harcanan ..! / Bölünüp, parçalandığımız bukağısı gecelerde; beklenmedik bir an, içinde bir hayat çığlık çığlığa... bağrında ateş, bileklerinde seni yitirmeye yeltenen özgürlüğün... susarsın; içinde bir yer ağrır; bir tek gül bile tutamaz ellerin baharsız iklimlerde avuçlarında bir sonbahar bağırır... - Birdal Erdoğmuş - |