PEPUK KUŞU/GELDİM.....Sokrates üzülme dedi her an yağmur yağabilir şiirlere... hani sakladığım onca deniz akıntılı bir uğurlamada kaybettim sanırım aklım neden anlamaz olmayan yitirilmiştir işte...! ........................................ sesimi yatırdığım suyun akıntısı vuracak birazdan kulağının şehrine ellerinde çözülmüş bir kış bulacaksın ardına bakarken solunda soluna bakarken sağında olacağım belkide kehribar yalnızlığımı duyumsa o an kapını hafif aralık bırak sen olup kendim geleceğim gecenin sağır bir anında.... van gogh resmi gibi şiirlerimden birinde ayaklarını toplayarak altına bekle vazoda tanrıça isis ve perdenin boğumlarında eski bir çağ biriksin bırak toplama dağınık kalsın sessiz bekleyişin pepuk kuşu çığlık olurken sokakta perdeyi aralama sanki aynı anda gelmişiz aynı anda büyümüşüz aynı anda sevmişiz gibi ol ışığın gözleri kapalı olsun beni titrek bir mum ışığında karşıla sadece rodrigo/nun gitar konçertosu düzgün kalsın odada ve sakın kirpiklerini saklama..... dışarıda kanarken bir hayat çocuklar varken soğuk düşlerde ve kadınlar satılırken şerefsiz hayallere sakın kıpırdama yerinden birazdan bir yağmurun pusulasında geleceğim sakın boyalar asma o kadife gecene teninde Cudi/nin kokusu saçlarında yakılmış köylerle bekle..... kapı aralık sen olduğum kendimle giriyorum her şey aynı şiirdeki harfler sevgine bağışlanacak bir adam geldi sen olduğun gibi dur ve bir buselik yorgunlukla sana geldim....... olmayacak imkansız yoktur.....! |