Aşk Terli Bir Gömlek Gibidir TendeHayat, kıyımlarla parsellere bölünen ufacık bir ovadır yüreğimize Kekre yaşlar biriktirdikçe, kangren yazgı büyüttüğümüz gönlümüzde Sevginin mor çatılı göğü altında bir kadın fal açar bana gecelerde Gözleri iklimler gibidir, susar tutkuyla öpmek istediğim vakitlerde Arada uzaktaki çocukların kahkahaları duyulur, ağlarım kendi içimde Yağmur kokusu dolar penceremden içeri, hüzünlerim biter eylülde Kanatlı bir atın yelelerine tutunarak uçarım çok uzaklardaki sevilere Islak bir ormanın sessizliğini içer ruhum, geçitler ararım yüreğimde Sorarsın durmadan; ‘Daha kaç ayrılıklara yenik düşecek bu yürek’!. Kendi kilidini açamaz iken aşk, sabırla ovulan ömürleri biz tüketerek Kanlı bir pastil ömür hayat, bağışlanmaz anların faylarını kemirerek Hazanların rotası niteliksizdir gülüm, dağlar bu yüzden öksüzdür Dirliksiz hüzünlerin elvedaları mağrurdur, ölümün yoldaşı sırmış Düşlerin sınırını yürek belirler, serüvenler bu yüzden kısa sürer. Yırtık anların engin derinliğinde ara beni, nesnenin derin yarasıdır aşk Sözün musallasına yatır bir gün bedenimi, kaygıyı böler iken yaşamak Hangi boşlukta arıyorsun ah yüreğimi, suların gizemindedir yar hayat Hoyrat bakışlarının ufuk çizgilerindeyim, derin kuyularda tek hakikat Kırık faylarla donatma sevginin sofrasını, yağmurla zıt kardeştir barikat Aşk terli bir gömlek gibidir tende, bir gün yüreğimize de takarlar kanat. Selahattin YETGİN |