bir duble rakı
Dağıtırım bu barı, dedim.
abi yapar mısın gerçekten, dedi Süleyman. Hayır, sen varken yapmam… Bir öğleden sonra bandanası başında genç bir çocuk bir şey sorabilir miyim, eğer kızmassanız, dedi. Soracağın soruya bağlı, dedim. Çekinerek de olsa sordu. Rakıyı, gündüz içmek rahatsız etmiyor mu? Başındaki seni rahatsız etmiyor mu, dedim. Düşündü biraz, anladım, dedi. Bitmedi, dedim ve kolunu kavradım. Saygı insana duyulur, içkiye değil… Eyvallah, dedi. Anadolu’nun göbek çukurunda bir duble rakıyı rahat içemiyorum, nereye gideyim? Havada sakinlik vardı ama ne sakinlik savaş öncesi sanki ve bir kadın vardı seni anlayabileceğimi anlamamanı anlayamıyorum, dedim kadına. Bir daha görmedim onu. Anlamadı herhalde… Kadınlar çoğunlukta ama faydaları yok ölüm var baş ucumda ocakta yemek misali kokusunu alıyorum çağıldayan su sesleri gibi son deminde bir akşamın ya da güneşin son damlasını gören biri gibi orada gülümseyen gölgeler bir dal kırıldı ormanda adımı söyleyen herkesin öldüğü son tutulmanın güneş tarafından reddedildiği birkaç kadının bacak arasına sığınmış akşamda kan tüküren seste yırtıldı an ve zaman yaşlı, kambur elleri olmayan bir şeyin kollarında son buldu… “Yort savul,” dediler ya da Sait Faik gibi: “yırtık para kokan nefesiyle şairler sarmış şehirleri, ölü bekleyen imam gibi bekliyorlar…” Bir vatos misali suda yükselen ada üzerine son kara parçasına İda dağı değil ha ya da Olympos sıradan bir kaya parçasına ahenkli kıtalara dizdiler şiiri ve kıtalar arası nefes gibi çekildi Ece’nin Yort savul’u… Bizi doldurdular diyorum insan diye doldurdular anlamadık nereye geldiğimizi saat başı nöbetlerde bir şiir yazdırdı ellerinde kan taşı tutan hakimler bir çalışma gerekliydi önce gülümseyen ve sırtıma takılan olta misali beni yukarı çeken demokrasilerde silahsız çocukların silahlı çocuklar doğurduğu ortadoğu dudaklar açıldı bu kez kansız gülün son demine şahit gerekiyordu tanrı olduğunu söyleyecek bir şahit adına sin dediler… Düş dökülüyor toprağa bir akşamüstü nerede olduğunu bilen ama yine de neden orada olduğunu bilmeyen adamın gözlerine bakan kadınlar çoğalıyor kadınlar kadın gibi kadınlar daha dün kadın oldular ama kadınlar sağım solum önüm arkam kadın kadından bol bir şey yok ah bir dokunabilsem… |