Boşluğa asılı durma sanatı.
Darbe sonrası açığa alınmış aşklar Ltd Şti...
" İstanbul’un en dandik hastanelerinin birinde ,Morga doğru uzanıp giden koridorun objektiflerden uzak bir köşesine konulmuş o yangın alarmının sessizliğiyle seviyorum seni. Ama sen Hiç kurtulma umudun olmasa da, Tamamen eğlence olsun diye bile kırarsın beni..." Hadi tevekkeli bütün kırılmaları bütün olamayışıma ver. Keza Öylesine düşmandın ki bana. Yüreğinin yüreğimle olan isim benzerliğini dahi kabullenemeyip yeni isimler türetiyordun Üstelik yüreğinde toprak bütünlüğüm oldukça kritik bir döneme girmişti İçimdeki isyanı mazur gör ! yüreğime en yakışan yönetim biçimidir Aşk, Başka cumhuriyet bilmem "-Aşk Sana Layıktır, Layık Kalacak."gibi hayli solcu sloganlar atarak barikatlar kuruyorum kalbinin kapısına. Evet dönem oldukça kritikti. -ki bu durumun kritik analizini yapmak yine bana düşmüştü "- Bölünerek çoğalacağı mızı sanıyorduk, eksildiğimizle kaldık.." Birisinden Seni Tamamlamasını bekliyorsan.Önce Kırılmayı göze alacaksın... Evet hayli yürek sancılı bir döneme denk gelmişti benden gidişin Aklımın Bütün Sığınakları yerle bir olmuş,Yürek kalelerim işgal edilmişti Yaktığım Sigaralar dumanlarını bulut bulut ciğerlerime Atıyordu Sis Bombası Babında Ve içimde dışarı çıkma yasağı ilan ediliyordu gecenin bir vaktinde Damarlarımda tam bir kaos ortamı hakimdi. Bir tek gülümseyişim direniyordu bu ayrılık Faşizmine Her gün tamda Bu vakitler, Hüzünlerim le kol kola girip, Demokrasiden bi haber ülkemin en büyük demokrasi caddesine bir protesto yürüyüşü düzenliyordu. Ah Gülümseyişim, Seni en çokta o özlüyordu Seninde Başına geldi mi bilmem... Seninde yüreğinde böylesine Büyük darbeler yaşandı mı ? Her gece zor bela girdiğin o tatlı uykunun koynundan Postal Sesleriyle uyandın mı ? Yada bir ayrılığın resmi geçit törenine şahit oldun mu hiç? Sorma ben daha öncede yaşamıştım bu felaketi keza bu Benden ilk gidişin değildi. ilk defa kirpiklerini alnıma silah gibi dayayıp, Hoşça kalların tetiğini çekmiyordun yani Alışkındı Yüreğim bir Ülkenin yasını tutmaya. " Her yürek biraz Denizdir,sırtlarken bu yükü omuzlarına..." demiştim sana. Evet, sevdalanmayı Denizlerden öğrenmiştik. Bilgin olsun isterim, Darbeler beni korkutuyor sanma... -Sokağa çıkmanın yasak olduğu bir ülkede Girecek bir evi olmayan sokak çocuklarının yüzlerindeki telaşla seviyordum seni Sense oturmuş pencere kıyısında, Elinde çay ve Sigara. Dikkatle izliyorsun yüreğimden geçen panzerleri... Evet sıradan bir darbe bile beş yıl geriye götürüyordu her ülkeyi. Peki ya kalbim ! bu kadar darbe’den sonra nasıl başarabiliyor hala sevmeyi ? Güngör Kaya |
salt dizelerin şiir oluşturduğu düşüncesinin aksine, çok katmanlı bir metinin de genetik bir unsur gibi şiir oluşturduğunu görmek kendi adıma sevindirici. ve ayrıca; travmatik bir yapıya sahip olsa da şiiri beğendiğimi ifâde etmek istiyorum. dilin kurgu olduğu gerçekliğinden yola çıkarsak oldukça iyi.
var olunuz.
...
su yolu tarafından 8/23/2013 9:31:25 AM zamanında düzenlenmiştir.