Maria'ya Mektuplar ( IV )
İlk günümüzü düşünüyorum da
Yavru ceylan gibi ürkek ve masumdu bakışların Kaynağından süzülen dağ suyu misali Saf ve berraktın Belki de yokluğunda bile Seni vazgeçilmez yapan O eşsiz temiz yüreğindi Maria.. Gülüşlerini gönderdim yalnız kalplere Masumiyetini kimsesiz çocuklarla paylaştım Sevgini yazdım dize dize, şiir şiir Birtek hasretini sakladım kendime Göndersem kuzey kutbuna Ateşimden buzullar erirdi Maria.. Ah Maria, gizli sevdam, doyamadığım Hasretin ulu çınar yüreğimde Yüzyıllarca büyüyüp serpilen Bu yükün altında kesildi tâkatim Seni bulduğum şarkıların her harfi Ok olup saplanıyor bedenime Sen diye sevdiğim cezayir menekşeleride soldu Yaz ortasında hazan yapraklarıyla Dolup taştı gönlümün gülistanı İçimde kalan son umut kırıntılarını Silip-süpürdü hoyrat rüzgarlar Sevginle mum gibi yaktığın bu koca adam Yanarak eriyor günden güne Maria.. Rûyalarımdaki gibi, Başımı dizine koyup uyusam Ya sen gerçeğe dönüşsen Ya da ben hiç uyanmasam Maria.. Uzaklaşsak tüm çirkinliklerinden bu dünyanın Savaşlar bitse bile acılar dinmez de Bari hiç uğruna ölümler bitse Korku, kin, nefret, ihtiras sarmış heryeri Sanki gidecek başka bir gezegen varmış gibi Günbe gün tüketilen özkaynaklar Yakılan ormanlar, beton yığını kentler Gittikçe artan umarsız duyarsız toplumlar Nereye ve ne zamana kadar sürecek Bu anlamsız katliamlar Maria.. İşte böyle cancağızım Öylesine doluyum ki içimi döktüm biraz Aldırma karamsarlığıma Herşeye rağmen seni düşünmek Seni yaşamış olmak Dudaklarımda buruk bir tebessüm Gözlerim uzak ufuklara takılı Senin kurduğun hayali şimdi ben kuruyorum Birgün ansızın gelip gözlerimi kapatacaksın Ben geldim diyeceksin, sevgiden de öte olanın Dönüp sarılacağız Irmaklar akacak içimizden. Ah Maria ah, Zamanı mıydı bırakıp gitmenin Varsın boş kalsın cennet-i âlâ Ya dön gel yüreğimdeki cennetine Ya tut ellerimden al yanına... 22.08.2013 / Darıca |