ADI YOK
Ben, şair doğdum...
Elime kalemi aldığımda, küçük bir çocuktum. Yıllar geçti, üstâdın da dediği gibi, Yolun yarısına geldim belki... Seneler akıp giderken hayatımdan, Olgun yanımı da ekledim genç ruhuma, Ve, vardım, otuzbeş yaşıma... Babama da söz vermiştim ya, Onu da tuttum... "Mücbir sebepler sarsa dahi etrafını, Sen, doğru yoldan ayrılma" dedi bana. Yalansız yaşadım hep, riyâsız. Ve hayâsızlıktı hep direndiğim. Ne vicdansızların girdabına kapılıp gittim, Ne de vicdan yoksunlarından biriydim. Hep, fazla mesaide çalıştı yürek. Kalp gözümle gördüm her şeyi. Hayata dairdi dilimdeki... Düşündüm, sonra konuştum. Zikrimi de eyledim, tam da fikrim gibi... Nicedir yaşıyorum bu hayatta. Bir tane değil çıkardığım ders yaşamdan. Binbir acıydı gönlümü kavuran. Çuvaldızı da kendime batırdım bunca zaman. Hep iyiydi dileklerim insanlara, Çoğu, adını bile bilmediğim. Tanımadığım hüzünleri en derininden hissettim, Ve ağladım ardından, el olsa da gidenin. Gözyaşlarımı sadece kendime değil, Hiç bilmediklerime de bir bir işledim... Bazen düşünüyorum da, Ben tuttum sözümü, tutmasına da, Ben gibi, kaç kişiyiz hayatta? Adı yok bunun, adı yok. İnsan gibi yaşamak dense de buna, Ne ismi kaldı artık yeryüzünde, Ne de cismi böylesine atan yüreklerin. Kim bilir, belki de ben, ben değilim... Sözüm meclisten dışarıdır bilinsin. Söz uçar, yazı kalır diye aldım bunları kaleme. Asıl olan, anlayanadır, Anlayabilene... MUTAHHARA ARLI ÖZKÖK muti |