gecenin içindeyim ve gecenin içinde ben kaldırımları öpen yalnızlığın şarkısı bir de rüzgârdan sallanan iki sokak lambası sırlarım dökülüyor arnavut kaldırımlarına kızıl sofrada yakut hüzün denilen çile
kulaklarımda hâlâ beynimi tırmalayan vuslat çığlıkları hücrelerim dağılıyor duygularım yığılıyor ay karanlık gecede kaldırımlara sarsılıyorum
bu sana son mektubum düşerken satırlara intizârda her kelime kimbilir kimbilir belki hiç geçmeyecek eline biliyormusun çile bakışlım yürek yakışlım dün dün yine geri geldi sana son diye yazdığım sonu olmayan mektup hani hani şu bizim haberci başı turna kuşuyla gönderdiğim ve almadan geriye gönderdiğin oysa oysa neler neler yazmıştım sana
ahhh bir bilsen bilebilsen telli turnanın kanatlarına ve hâlâ bitmeyen inatlarına garip turnam,dertli turnam iki göz iki çeşme yok derken ağlıyordu
döküldü birer birer kanatlarından yazdığım satır başları seni aramaktan bitkin ve perişan gözler kömür karası iki nefes arası ahhhh be yürek yarası onu gönderirken ne ümitlerim vardı alı al moru yeşil sensiz gecelerde ellerimden tutardı dün gelen posta kuşunun boynu bükük kırıktı kanadı ve hala ve hâlâ bende dinmeyen vuslat inadı
oysa oysa bana söylemişti kanadı kırık bilge turna eğer gelmiyorsa cevapların arkası vurmalısın bir kelepçe yüreğinden ta kalbine anla ki anla ki bitmiş bu sevda şarkısı anlıyorum anlıyorum haklıymış bilge turna ne yazık ki anlatamıyorum hüzün karası çığlıklarının zehirli bir zar gibi sardığı, ta ortasından binlerce yardığı çilegâhımda naza yürek denen enkaza
ve bu mektubu yazıyorum buz kırığı gözyaşlarımla yine sana yine sana tekrar yalvarmaktan başka bir çarede yok posta kuşuna yanına gidiyorum yorgun mu yorgun aynı ben gibi kanatları kırık yüreği yanık balkonda öylece uzanmış gözleri yarı aralık kahrından dökülmüş üç beş tüyde cabası esen rüzgâra inat çökmüştü yanıbaşına ağlıyor gibiydi bana bakan gözleri acıdım çoook acıdım posta kuşuna sonra bir tuhaf oldum dokunduğumda kaskatı olmuştu buzdan bedeni suçladım kendimi sanki de bendim nedeni o gözleri sönmüştü anladım bir daha olamyacaktı benim için mesafeler gideni
kimbilir kaç bahar öncesi zorla gülmüştü geri gelen o son mektupla beraber ümitlerim gibi o da o da sessizce ölmüştü
gözlerim çivilenmiş boşluğa bakıyorum ve elveda sana iki gözüm arası hüzün çırası offfff be yürek yarası gözlerimden süzülen iki şebnem gözyaşı daha düşerken yere havada kırılıyor ellerimdeki mektuba son defa bakıyorum gözlerim kararıyor ellerim sararıyor ağlayarak ve ağlayarak yakıyorum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Posta kuşu ( son mektup ) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Posta kuşu ( son mektup ) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gözlerim çivilenmiş boşluğa bakıyorum ve elveda sana iki gözüm arası hüzün çırası offfff be yürek yarası gözlerimden süzülen iki şebnem gözyaşı daha düşerken yere havada kırılıyor ellerimdeki mektuba son defa bakıyorum gözlerim kararıyor ellerim sararıyor ağlayarak ve ağlayarak yakıyorum
offfff be yürek yarası gözlerimden süzülen iki şebnem gözyaşı daha düşerken yere havada kırılıyor ellerimdeki mektuba son defa bakıyorum gözlerim kararıyor ellerim sararıyor ağlayarak ve ağlayarak yakıyorum + Üstadım bizi hüzünlendirdiniz harika anlatım teiekkürler
bu sana son mektubum düşerken satırlara intizarda her kelime kimbilir kimbilir belki hiç geçmeyecek eline biliyormusun çile bakışlım yürek yakışlım dün dün yine geri geldi sana son diye yazdığım sonu olmayan mektup hani hani şu bizim haberci başı turna kuşuyla gönderdiğim ve almadan geriye gönderdiğin oysa oysa neler neler yazmıştım sana
ahhh bir bilsen bilebilsen telli turnanın kanatlarına ve hala bitmeyen inatlarına garip turnam,dertli turnam iki göz iki çeşme yok derken ağlıyordu
gözlerim çivilenmiş boşluğa bakıyorum ve elveda sana iki gözüm arası hüzün çırası offfff be yürek yarası gözlerimden süzülen iki şebnem gözyaşı daha düşerken yere havada kırılıyor ellerimdeki mektuba son defa bakıyorum gözlerim kararıyor ellerim sararıyor ağlayarak ve ağlayarak yakıyorum
Off ki off bu nasıl bir sevi bu nasıl bir yürek dahası nasıl bir kalemki böylesi güzel yazabilen. Harika bir şiir, daha okudum kaleminizde kutlarım İzninizle alıp arada sıra okuyacağım bu muhteşem eseri Saygılarımla...
Ne denir usta kaleme?İlk defa karşılaştım serbest şiirinizle var ise de kaçırdığıma hayıflandım...Ekledim seçtiklerime...Offfff offfff...Nasıl son mektup muş?Neden ulaşmamış ki yerine?Neden almamış ki?Daha çoook sorgularım...Daha çoook kalırım dizelerde...Yürekten saygı ve tebriklerimle...
kimbilir kaç bahar öncesi zorla gülmüştü geri gelen o son mektupla beraber ümitlerim gibi o da o da sessizce ölmüştü BAŞTAN AŞAĞI MUHTEŞEM BİR ŞİİR,YALNIZ YUKARIDAKİ DİZELER ÇOK ETKİLEDİ BENİ.ÜSTADIM GÖNLÜNE SAĞLIK....SEVGİ VE SAYGILARIMLA....İBRAHİM KARAÇAY
beğenerek okudum
+5.