KUCAKLAŞMA
zaten buralar bin umudun bir arada törpü edildiği yer
kim kimin acısını neresinde saklasın tüm cepler kördür gerçeği masal edilmişlere bir düş görürsün derler ki yanlış anlama bunu bunların hiçbiri yoktu çöl rüyası işte bu zamana kadar kimin bitimsiz yarası bir başkası için kanadı durdu ki her evin avlusunda yanlış analardan yanlış babalardan doğduk biz havlu getiren boğazı sıkıldı mı böğüren şimdi sahile ne gerek var orası yalnızlık gibi sert eser soğuk herkes yanıyoruz dese de şimdi iliştim kapıdan içeri ayaklarımda mavi terliklerimle zamansız örtülmüş toprak son dokunduğum ten baş uçlarına dikilen taş Ankara gecekonduları kadar soğuk işte ne ile anlatılır başka burası bilinmeyen bir yüze yolculuğun kasveti burası inlemekte olan dilsiz bir yüreğin sükuneti ekinleri biçilmiş tarlalarda bir suçlu buseydi bir zamanlar titrerdi bacakları sevgiye muhtaç sokak köpekleri gibi derler ki suç kuyularına yakın zeytin dallarına uzakmışız on parmağımızda on ihanet dolaşırmışız köprü diplerinde ne zaman bir şölenin yankısı duyulsa tokmağı bırakır gidermiş adımızı duyan davulcu zaten burada böylesine kuytulaştırılmışsa anaların yüreği çalmasınlar hiç dilerim ki herkesin adı Seyhan olan bir dostu olsun artık gözleri turkuazı kıskandıran bir mavi yüreği Sivas sancısı dilerim ki temiz görünsün artık yaramız ne kadar derinlere saklasakta SARP ÖZDEMİR 2013 AĞUSTOS |
acı, hüzün, hayatın gerçekleri çok güzel dile gelmiş eserde.Hayranlıkla okudum gönül emeğinizi.Paylaşım için teşekkürler.
Selam ve saygılarımla.