bir aşk sözcüğüydün şimdi yeryüzü sözlüğüsün bunu da böyle bil
di’li geçmiş zamandan aşırdığın günahın kaldırımlarda evveliyatını satarken ilk satırına düşerdi yalan işte o an arsız bir pazarlamacı içimde ki intikam dört nala koşarken yangın yerine dilimde tüm sözlerin üzerinde kısa bir rahvandı…aşk itilmiş arzuların mecrasında hazıra konan bakir bir heyecan psikopat gibi inerken gözlerine ve denizin dudaklarında kocaman bir gökyüzü ararken tenim zemheri sessizliğinde ipini koparan bir kayıptı teninde büyüyen intiharın kıyısında senden doğardım bunu da böyle bil
yarımeşru öpüşlerin nimetten sayıldığı ergen bayramları üflenince sabahın nefesine gözlerim çıplak bir gizlenmeyi sobelerdi ölüm kadar yalnız parmakların şizofren dokunuşlarla parmak izimi alırken kaçamak bakışlarım ele verirdi iki yakayı rüyalarım tek görümlük huzursuz bir erteleme terlerken ağzının sıcağından cehenneme yol giderdi işte o an kim olsa istemezdi cenneti dudaklarında ateşlenen uçuğun alevinde senden doğardım bunu da böyle bil
inanmayanlar için yeryüzünde aşk henüz ölmemişken kuşkusuz dert edinmeyecekti tanrı kendi kalbimde olduğumdan daha fazla değilken beni hâlâ kendisi gibi severken merhamet ölümlü insan kimliğim de aşktı karanlık boşluğumun yollarında yeniden yaratırken dünyayı uzakları bilinmedik gölgesi aydınlattı içimde sırasını bekleyen inanç tam da kendinden bitmenin hesabındayken sahipsiz bir kadere sahip çıkan feryat yırtıyordu göğüs kafesimi aşk mümkündür aslında aşk mümkündür aslında aşk mümkündür aslında bunu da böyle bil…
alicengizoyunu (…yerini bir şey tutmaz, bilmezsin… bilmem ki ne diye gidersin…)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bunu da böyle bil... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bunu da böyle bil... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bir aşk sözcüğüydün şimdi yeryüzü sözlüğüsün bunu da böyle bil
di’li geçmiş zamandan aşırdığın günahın kaldırımlarda evveliyatını satarken ilk satırına düşerdi yalan işte o an arsız bir pazarlamacı içimde ki intikam dört nala koşarken yangın yerine dilimde tüm sözlerin üzerinde kısa bir rahvandı…aşk itilmiş arzuların mecrasında hazıra konan bakir bir heyecan psikopat gibi inerken gözlerine ve denizin dudaklarında kocaman bir gökyüzü ararken tenim zemheri sessizliğinde ipini koparan bir kayıptı teninde büyüyen intiharın kıyısında senden doğardım bunu da böyle bil
yarımeşru öpüşlerin nimetten sayıldığı ergen bayramları üflenince sabahın nefesine gözlerim çıplak bir gizlenmeyi sobelerdi ölüm kadar yalnız parmakların şizofren dokunuşlarla parmak izimi alırken kaçamak bakışlarım ele verirdi iki yakayı rüyalarım tek görümlük huzursuz bir erteleme terlerken ağzının sıcağından cehenneme yol giderdi işte o an kim olsa istemezdi cenneti dudaklarında ateşlenen uçuğun alevinde senden doğardım bunu da böyle bil
inanmayanlar için yeryüzünde aşk henüz ölmemişken kuşkusuz dert edinmeyecekti tanrı kendi kalbimde olduğumdan daha fazla değilken beni hâlâ kendisi gibi severken merhamet ölümlü insan kimliğim de aşktı karanlık boşluğumun yollarında yeniden yaratırken dünyayı uzakları bilinmedik gölgesi aydınlattı içimde sırasını bekleyen inanç tam da kendinden bitmenin hesabındayken sahipsiz bir kadere sahip çıkan feryat yırtıyordu göğüs kafesimi aşk mümkündür aslında aşk mümkündür aslında aşk mümkündür aslında bunu da böyle bil…
alicengizoyunu.
Şairi ve yorumunu kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
bu boyuta varlığımızın özeti sanki