10
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1847
Okunma

Vardım Sultan Ahmed’e, göğsüm şöyle kabardı
Lâkin Ayasofya’da birden içim karardı
Ateş düştü gönlüme rengim soldu sarardı
Ruhunu almak için hain plan kurulmuş
Fütursuzca kalbine paslı neşter vurulmuş
Haç saplanmış sinene nedir bu kara yazgın
Ah İstanbul seninle kâh mutluyum kâh üzgün
Her yanın şehit dolu adım başı evliya
Sen mübarek beldesin başlarda taçsın güya
Lâkin sana görmedim ne edep nede haya
Sahabenin üstüne kurulmuş bir kerhane
Nefisler körlenirmiş sudan ucuz bahane
Ziyaretçi akıyor arsızca azgın azgın
Ah İstanbul seninle kâh mutluyum kâh üzgün
Bir yanda Eyüp Sultan diğer yanda şüheda
En güzel müjde için canını etmiş feda
Kimisi baharında dünyaya derken veda
Zamane; fatihasız, geçer günde kaç defa
Yitirmiş şuurunu kalmamış ahde vefa
Kahrolur kutlu şehir yaşar halinden bezgin
Ah İstanbul seninle kâh mutluyum kâh üzgün
Hüsnü ÖNDER
5.0
100% (5)