ÜSTAZIM 2Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Necip Fazıl’ın kaleminden ’’Süleymanlılar’’
Büyük muharrir Necip Fazil, bu talebeleri “Son Devrin Din Mazlumlari” isimli eserinde söyle destanlastirmaktadir: “Süleyman Efendi, beni bu gençlerle temasa geçirmis ve bahçemizde yattigi halde farkinda olmadigimiz bir hazinenin kesfi gibi, hayretle karsilik bir takdir duygusuna bogmustur Evet, o zamana kadar cansiz bir ezber zemini üzerinde öne arkaya sallantili, papaganvri bir tekrarlama isinden ibaret zannettigim ve Islam’in, fezayi milyonlarca projektörle delici kainat görüslerine yabanci saydigim Kur’an kurslari faaliyeti hayret ve saadetle gördüm ki: Gökten necaset yagan bir devirde üzerlerine tek kir bulasmamis, zeka ve irfanlari her incelige ulasmis güdücüler elindedir Ve bu genç güdücüler mevki ve istikamet tayini noktasindan bütün dost ve düsman kutuplari, doktorlarin sihhat ve marazi tanidiklari gibi teshis ehliyetindedir Diyebilirim ki, Türkiye’de, Kur’an kurslari toplulugu ayarinda vahdet, merkeziyet ve davalarinda salabet belirtici ikinci bir tesekkül mevcut degildir Bu topluluk, terbiyesini Silistreli Süleyman Hilmi Tunahan’dan alanlarin veya alanlardan alanlarin tablolastirdigi kadrodur ve bu tabloda sahis, fikir, ilim, usul, her unsurun dogrudan dogruya bagli oldugu tek mihrak, tek kelimeyle seriattir Iste bagliliklarindaki kuvvete bu manayi verdigim, bütün gençlige tavsiyem gibi seriati bu manada ideallestirmelerini ve seriat askini bu manada suurlastirmalarini bekledigim ve kendilerini yeni iman neslinin en saf ve en temiz damarlarindan biri saydigim Kur’an kurslari topluluguna yakinligim buradan geliyor” Ne hazindir ki, diyanet camiasinda bazilari bu din alimi ordusundan rahatsiz olmus ve onlari diyanetten tasfiye etmek için degisik iftira ve bühtanlar ortaya atarak kasitli senaryolar hazirlayip kendilerine kamuoyu olusturmaya çalismislardir Üzülerek belirtmek gerekir ki her devirde böyle iftiralara ve iftiracilara inanan ve ona taraftar olanlar çikmistir Bu ve buna benzer iftiralarla kamuoyu karistirilmis ve bu genç hizmet ordusunu diyanetten tasfiye isi baslamistir Yine Necip Fazil bu tür insanlarin maksatlarini söyle dile getirmektedir: “Herkes pireler gibi deliklerine saklanir ve ortaya çikmazken tam 33 yil bu davanin çilesini çekmis ve büyük meselenin nirengi noktalarini göstermis biri olarak kaydedeyim ki; din ögreticiligi bahsinde Süleymancilar diye yaftalanan topluluga dil uzatanlar ve onlari köstekleyenler hakikatten uzak, sadece çekememe duygusuna bagli, nefsine emin olmama uhdesinden gelen tepkilerden ibarettir Bu da pek çoklarinca gayenin Islam degil, sahis ve zümre hirsi oldugunun sasmaz ifadesidir NECİP FAZIL KISAKÜREK
Seninle kırıldı, küffarın beli
Zalimlere galip, geldin ÜSTAZIM Sayende şakıdı, bülbülün dili Kur’an’a çok hizmet, ettin ÜSTAZIM Bir güneş ki doğdu, Tuna Boyu’ndan Resul-ü Zişan’ın, nurlu soyundan Ayırma Yarabbi, nolur yolundan Nazar eyle heran, bana ÜSTAZIM Hak Mürşid-i Kâmil, rütbesi verdi Çileli bir yolu, önüne serdi Sultanım tereddüt, etmeden girdi Çilelere talip, oldu ÜSTAZIM Camiler kapandı, ülkem viranlık Din elden gidiyor, heryer karanlık Yeise düşmüşken, herkes bir anlık Bu gidişe bir dur, dedi ÜSTAZIM Mühürlüydü sanki, ağızda diller Küfrün bahçesinde, solmuştu güller Zulmün pençesinde, susan bülbüller Seninle birlikte, coştu ÜSTAZIM Taşladı her zaman, seni sevmeyen Ah o, düşmanlıkta, sınır bilmeyen Fatih’e defnine, izin vermeyen Namazsız niyazsız, gitti ÜSTAZIM Seninle şenlenir, Karaca Ahmet Sayende dünyama, yağıyor rahmet Yerlerde MUHAMMED(sav), göklerde AHMED Varisimdir diyor, sana ÜSTAZIM Hüsnü Önder |
Anlam yüklü insanı derinliğine düşündüren şiiriniz beğeniyle okudum.
Elleriniz gönlünüz dert görmesin efendim.Kaleminiz var olsun.