RİCA
Sıcak soluğun çekildi gitti,
Şimdi şehirde duman var pus var. Şaştı şu gönül yıkıldı gitti, Yerinde çeyrek akıl var us var. Gizleyip dilde aşkı sevdayı, Kusur mu saydın mahbup edayı? Can gider bir gün keser sedayı, Ecel renginde sükût var sus var. Üstüme çekip siyahtan perde, El tutma beni elin içinde. Hanemden değil, yöremdendir de, Talihin içinde türlü makûs var. Gelen bilinmez dertten mihnetten. Âdem ki çıktı süslü Cennet’ten. Vuslat kadrini dinle gurbetten, Sönmeyen közle tende mahpus var. Muhabbet olmaz ağyara taksim, Kırılır sende yansıyan aksim. Çizip dursa da sulara resim, Mahiye göl var, bir de fanus var. Aynalar kırıp en güzel düşü, Altınla süsler korkak ölüşü. Sadık rüyanın yarım gümüşü, Ömre kâr olur; yoksa kâbus var El rızasına olsa ömür sarf, Okutmaz gönlü olur kirli zarf. Gönülde solar okunmayan harf, Balığı yutmuş nice Yunus var. |