ŞEREFTEN MAHRUMLARA
Terör estirmek için, “ağaç bahane”siyle
Şer güçler haber saldı, şereften mahrumlara. Ne diyeyim bilmem ki, DNA’sı bozuksa Belki de mîras kaldı, şereften mahrumlara. Zamanında tedbiri, iktidar almasaydı Hâinlerin kalbine, korkuyu salmasaydı Karşıda “çelik bilek”, belki de olmasaydı Kendince güzel yoldu, şereften mahrumlara. İşi/gücü öyle ki, ortalığı hep germek Güzel olan ne varsa, karşı çıkmak ve yermek Kamunun mallarını, yakmak, yıkmak, devirmek Herhâlde iyi geldi, şereften mahrumlara. Suyu taşımaz oldu, delinince kovası Zulmünden yaka silker, dağı, taşı, ovası “Hükümeti al aşa”, etmenin provası Tutunacak tek daldı, şereften mahrumlara. Gözü dönmüş kişiler, saldırır yuvalara Kinlerinden vururlar, tas, tabak, tavalara “Şerefe” der kaldırır, kadehin havalara Âdilik şeref oldu, şereften mahrumlara… 17/07/’13 Hanifi KARA |