çıkmaz aşk sokağı...eğitmeli eğilmeyi ıssız bir yanaşma sabahın duvarlarına iş(l)iyorsun -çarpılacaksın- az öte/de mekruh mezarların dilbaz efendileri kırk dereden getirdiler suyu -yıkanacaksın- zaman çocuk gibi oynayacak ikindinin kucağında yatsı burkulacak akşam zaten her akşam sokakta seni sabahlar paklayacak -imam öğlen kendi kazasında- ölüp ölüp yine öleceksin sen kendini böyle temizleyeceksin -bende- ölüm uyku mu? kirpik yosması değil mi ki oynaşacaksın bekle sıranı direncin intiharını kırıyor sevmelerin bir de alıp başını gitmelerin sokağı dönüyor önce kokun ardından nefesin adımlarını karıştırıyorsun mahçup bakışlarımın gözlerim kardeş kavgasında önce kim görecek acaba iki renk bakışlarım kutsallığını bozuyor adının hecelerinde tam da aklıma düşmüşken -sen- kırıklarını topla kırdıkların kalsın nakarat kısımların yansın adıma süzüldüğün geceyi hatırla yaş/lanmışsın ne kadar büyüdüm sende -söylesene- hangi elinle çizdin bana ait ihaneti ve hangi gözün bana düşman diğeri daha çok seviyor diye beni hangi dudağın daha az kanıyor ağlamaya müsait çığlığın neden sessiz ve neden yine bana gidiyorsun kırıklarını kuruması için saçlarıma as kırdıklarını yine koynumda uyut -o sokakta- anlamıyorsun sen beni geçtin de ben senden geçemedim çıkmaz aşk sokağında... alicengizoyunu (...okursan ali , olursun âli...) |