BEN HEP SANA GELİRKEN
Ben hep sana gelirken
Sen benden gitmiş gibiydin sevgilim Yüreğimi kaburgamın altından çıkartıp Ayaklarının önüne sermekti tek niyetim Aclarına dokunmadan Acılarını sahiplenmekti Gözlerinin deltasından öpmek isterken ben Gözlerimin denizinde boğuldum sevgilim Bir cellat gibi yüreğimden vururken sen Yüreğim senin uğrunda Yavru bir ceylan gibi çırpınıyordu Ben hep sana gelirken Sen benden gitmiş gibiydin sevgilim Yokluğun bir kurşun gibi Geceyi yararak saplanıyordu soluma Bir yıldız göğe kurduğu dar ağacında idam ediyordu kendini Ve bir yavru serçe kanat çırpıyordu özgürlüğe Sonra vuruluyordu gecenin tan yerinden toprağın çıplak bedenine düşerek İşte bende böyle vuruldum yokluğunda sevgilim Bende böyle düştüm toprağın buz gibi tenine Bende böyle sarıldım yalnızlığımın mezar taşlarına Ve bende böyle mutsuzluğun siren sesleri arasında uğurladın kendimi Ben hep sana gelirken Sen benden gitmiş gibiydin sevgilim Bir akşam üstü Radyoda çalan bir ezgide düştün dilime sevgilim Yalnızlığımı yokluğuna bölercesine Kimliksiz aşk’lara şarkılar mırıldanıp İllegal gülüşler serpiştiriyordun Sensizliğimin bekasından kurşunlayarak beni Ben hep sana gelirken Sen benden gitmiş gibiydin sevgilim Sende kendimi gördüğüm bir anda Bir anda sende varmışım gibi yaşadım Öyle alışmıştım ki sana Ben her gece sende kalıyordum Sen beni bir gece kendinde bile misafir edemiyordun Yokluğunda koca şehir üstüme yıkılıyordu sanki Sanki bu koca şehir beni istemiyordu Ben hep sana gelirken Sen benden gitmiş gibiydin sevgilim Bir bilsen senin için ne çok kendimden gittiğimi Bir bilsen bir çaresizliğime seninle nasıl yenik düştüğümü Ve bir bilsen kaç elim alem türküsünü ağzımda geveleyip Yalnızlığımın zulmüne özlemlerimi tutsak etmeden Mutluluğumu idam ettiğimi Ben senin yokluğunda Kendimi kendimde kurşuna dizdim sevgilim Ben hep sana gelirken Sen bende gitmiş gibiydin sevgilim Sana yemin ederim ki Ben cehennemde yaşasamda Senin gözlerinin cennetinde yaşıyormuşum gibi Hiç acı duymadan yaşıyacağım sevgilim İbrahim DALKILIÇ |