SENSİZ YÜRÜRKENGecem meftun sana gönlümde keza Gündüzün kaldırımlarında emeğe yürürken Anlık duraklarda canlanırsın Sana meftun gözlerime Bazen bir kuyumcu vitrininde Sergilenen nadide bir pırlantanın içinde Bazen bir parkta Kadife koyu kırmızı gülün yaprağındaki su damlasında Bazen bir kır kahvesinde Nargilenin içindeki baloncuklarda Kalabalığın ince bir sesi ya da bir güvercin kanadının nefesi Uyandırır daim Derin iç çekişlerden, hazzın meyvesinden O çok direttiğin, özgürlüğüm bayrağı sallanır ellerinde Rüzgara bile geçit vermeyen, rengi belirsiz ve yasaklarla dokunan Sevgi güneşinin, yüzüne mutluluğu ekmesinden korkarcasına Ulaşılmazlığın ve belirsizliğin gölgelerinde saklanırsın Ne kadar uzun ki bu ömür, tüm vaktini ve gayretini Sevinç yıldızlarına tek tek surlar inşa etmeye adarsın Bu kalp sana meftun işte, her şeye rağmen Gonca gülün açarken, güneşi kucaklaması gibi Bahar esintisinin, kır çiçeklerinin kokusuna sarılması gibi İsminin telaffuzunda pranga var dudaklarımda Sensiz yürürken, Hayat koridorunun her çukuruna düşerim ben Sensiz yürürken, Denizin her kumasalında boğulurum ben Sensiz yürürken, Kapıya gelen her gülü umut dalından koparırım ben Sensiz yürürken Sana çarpan bu kalbi kor ateşte pişiririm ben İZZETTİN AKYAPI |
Şiirin; yazılışı mükemmel, geçişler mükemmel, akışı mükemmel...
Şiir yaşam biçimimizdir…
...........................................Saygı ve selamlar..