SuS....!son derece sessiz ve bir o kadarda ani geldi yalnızlık bir akrebin tıkırtısında ve yirmidört kez turlarken kalbimin duvarlarını oyuklar açıyor düş yamaçlarıma yelkovan düşüncelerim silik roman sayfaları ya da birbirine geçmiş yazılar kadar okunaksız bilirim acımasızlığını senin hayat bıraktığın yaraların sıcaklığı kadar eski ve samimidir tanışıklığımız sen beni defalarca vurup saklanan çocuk ben seni dağılmış ellerimle umutlarımdan çoğaltan ey aşk elinde olan en son şey olsa da ...sürme gözlerime bakışlarını neye yarar artık ağlamak benim yaşlarım kalbime aksın ömrüme dokunma yaşanmışlıklarınla bırak benim akşam karanlığım yıldızsız kalsın küf kokan özlemlerim havasız yaralarım sargısız çiçeklerim kurumuş saclarım dağınık dallarım yerlerde kırık ve vur beni ah vur beni en zayıf anımdan sen bunu defalarca yaptın şimdi bahsetme lütfen ve getirme aklıma ümitlerim vurulurken tek tek kanatlarından bir güvercinin bembeyaz güzelliğinden gizeminden ay ışığının akşam sefalarının yüzümü yüzüne çeken gamzelerinden aynalarım buğulu bakmak işte bir yabancıya bakar gibi alnımda mührü olmasa "sana vurulmuşluğumun" inan hiç tanıyamam kendimi ... ey aşk-ı Hayat sus ben yalnızlığıma, sen yeni kavgalarına sarıl kavuşamazken ellerimiz neyi değiştirir artık konuşmak.... Sus..... |
Berat kandiliniz mübarek olsun
Usta bu sese ve şiirlere bayılıyorum
sesiniz ve kalemnize sağlık ...dua ile..