HÜLYA“Aklımın aktif olduğunu bana Allah öğretti” Bana öğretilen ise din dogmatikti Allah’ı, ayetleriyle tanıdığı gün, aklımı sonuna kadar kullanmayı öğrendim Din adına, çağdaşlık adına öğretilen bütün ezberleri yalana verdim Yalan devrimde allıydı, güllüydü, şanlıydı Düşünceler insanlarla kavgalıydı Bilimin kutsallaştırdığı ilkeler Aklın kutsallaştırdığı ilkeler Dinin dogmalarından daha çoktu Bilim fanusunda akıl, sinek gibi zıplıyordu Çıkar, gördüğüm en büyük dindi Allah’a inandığını söyleyenlerin kalbi Akla inanların ideolojileri Bilime inananların fendi Çıkar savaşının kalesiydi Bu çağın hümanist hidayetiydi Batı dünyası, doğu dünyası Müslüman’ı, Hıristiyan’ı, Yahudi’si, Budist’i, putperesti Şeriatçısı,laiki, hümanisti Tek dinde birleşmişlerdi hepsinin dini birdi, adı “ÇIKARİZMDİ” Akılları, hayatları, ideolojileri, çıkarlara yenikti Çıkarsız sevgiler Çıkarsız ilişkiler Çıkarsız aşklar Çıkar kavgalar Hemen yok gibiydi İnsanlık söylemi, bireyci, bireyseldi Hep kendine söylemseldi Bu yönde dünya savaşlarında milyonlarca insan katledildi Hala çıkar dini, yeryüzünde insanı yemekteydi Çıkar dinine inananların hemen hepsi, sanki birer yamyamdı, birer vampirdi İnsanları yiyorlar, insanların kanlarını emiyorlardı Adına çağdaşlık, zenginlik, modernlik diyorlardı Ellerinde güçlü silahlar, dünyada insan avına çıkıyorlardı Fedakarlık mı? Çıkarsızlık mı? Özveri mi? Karşılıksız sevmek mi? O eskiden kalan bir enayilikti Kitaplarda kalan sembolikti Allah’ı, ayetlerini anladığımda Ortaya çıktı zamanın yalanları, kalmadı inancımda Hiçbir insan, diğer insan üzerine egemen olamaz Hiçbir insan, diğer insanın kölesi olamaz Bu dinin ilkesiydi “La ilahe illallah” demekti Allah Her şeyin hakimiydi Her insan, samimiyetle ayetlere uyarsa Müslüman’dı Aksi ise münafıklık ve riyaydı Çıkar, insanın aklında, Allah’a karşı çıktı İnsanları kendine, “ÇIKAR AKLIYLA” egemen kıldı Allah’a, karışma sen benim dünyama dedi Çıkar üzerine kurdu ilişkilerini Tarihe gömdü Allah’ın ilkelerini Sonra döndü,, “ben de Müslüman’ım “ dedi Sonra döndü, “ben de Hıristiyan”ım” dedi Sonra döndü, “ben de Musevi’yim” dedi Sonra döndü, “bende Budist’im” dedi Sonra döndü, “Ben Hümanistim” dedi Dünyayı kan gölüne boğdu Artık milyonlarca insan dünyada yoktu İnsan kendi kendisiyle çelişkiliydi Asla bunu fark etmedi “Dünyanın süsü, kibri, riyası” insanı altüst etti Şimdi herkes akıllı, Herkes mantıklı Herkes haklı “Haksız olan kim?” sorgusu havada kaldı Ülkemde desek ki, “Ey insanlar dininiz nedir?” “Allah’ımız bir, kitabımız bir, dinimiz İslam” denir Bilseler ki, yalandır, çıkarları tek dinleridir. Allah ayetlerinde, “insana, insanı gerçekler üzerine uyar” der Allah’ı hayatında istemeyenler “Allah ile arama girme” der Nedeni çok basittir Çıkarı tek dinidir Çıkar dinine inanan insan Allah’ı hayatına karıştırmayan insan Allah’ın dinine göre yaşamayan insan Başı dara düşünce, Allah’tan adalet ister Kurtuluş için Allah’ın yardımını bekler Allah ise ayetlerinde “buna münafıklık der” İnanç; özüyle, sözüyle, kalbiyle, eylemiyle bir olmaktır Allah’ın ayetlerinde “böyle olmak Müslümanlıktır” Değilse çıkarlara göre kıvrılan riyakar bir hayatın İnsanın kendi kendini aldattığı bir hayatın Müslümanlıkla hiçbir ilgisi yoktur inanın Allah’ı başı dara düşünce akla getirmek Allah’ın yasalarıyla hayatını yaşamayı ret etmek Çıkarlara göre hayat yaşayıp, buna Müslümanlık demek Yalandır, riyadır İnsanı kandıran bir hülyadır Ve ölüm haktır Ölüm sonrası Allah’ın sorgusu yakındır “Ey insanlar, dünyada ne üzerine yaşadınız?” “Ey insanlar size ayetlerim gelmişken siz kendini ne üzerine kandırdınız? Cevabı yalandan, riyadan öte verilecektir Allah’ın adaleti gerçekleşecektir. 18.06.2013 – İzmir |