GEL
Esen yellerden aldım selamın
Merhaba sevgili Ey çöl bakışlım Bir şiirinde “bir bilsen, gönlümde her gün çoğalan Özlemleri Ab-ı hayat suyunun vahaları yeşerttiğini Çöldeki susuzlara Merhem olduğunu ..ve Deli yüreğimin kaç kum fırtınasına Direndiğini” Bilir misin diyordun ...Evet Bilirim sevgili Hem de bu çölde yaşanmış Sevdaların en büyüğünü bilirim Leyla bakışların Kara gözlerin Kays eder beni de anlayamazsın Kaç kez şiir yazdım yokluğunda ardından Kaç kez kahroldum Yollarına bakıp Kızıl kum çölünde Yada Sina’da Leyla diye bağırırken bul beni Çöl bakışlım Gül kokuşlum Sevdalım Şu gönlümde sensin benim mihmanım Gönül atlarını özgür bıraktım Hangi dağda Hangi belde Dört naladır kimbilir Bak şu Altayları duman kaplamış Görünmez zirvesi, bayırı, düzü Bütün sevdaları burda toplamış N’olur ayrılığa getirme sözü Bir sessiz avazdır yüreğin sesi Sevdaları taşımayan Bilemez Ebem kuşağı neden yedi renk Hikmeti sorulmaz Yüce Mevlâ’ya Yedi kat yer demiş Yedi katta gök Bulutlar üstünde düşlerken seni Bir tatlı saba’dır dildeki beste Çöl bakışlım Can yakışlım Ve de keklik sekişlim Şiirin hüzündür duygularıma Bir gün olsun Derdini ummana döküp Asumanda ağlamadın ki Ada sahillerinde dolaşıp Sulara dalmadın ki Gül-i zar’da, Lale-zar’da Salınıp gezmedin ki Hep çölde, bozkırlarda dolandın Kum yığınları arasında Kaktüs oldun Dikenlerin battı yüreğime Gazel söylettin bana çöl akşamında Feryad-ı figandır haykırışlarım Yırtar karanlığı çöl akşamında Yetmedi mi Leyla yakarışlarım Titriyor yüreğim aşk şamdanımda Tut ki seninleyim sevgili Geleceğim diyorsun Dört mevsimin birinde Ben de sana Öleceğim diyorum dört mevsimin birinde Gel Gel ama Beden de nefesim tükenmeden gel Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |