Bir Oda LambasıGülmedi hiçbir zaman isteklerim Beklide bu alınyazım kaderim Hak ettiğinden fazla değer verdiklerim Bir bir kayboldular sevdiklerim Ufuktaki yıldızlar gibiydi hayallerim Gün be gün kapladı ufkumu karabulutlar Söndü birer birer umut yıldızlarım Ya aşkım; Uğruna canımı hiçe saydığım Kara bulutların arasında yüzen ay ışığı gibidir Işığıyla vurur kalbimi zamansız Sonra karışır karabulutların denizine Tekrar ne zaman vuracağı bilinmez Nefret etmek istesem de Bir sevgi çığlığı yetişir imdadına Sessiz ve boş gecedir sığınağım Dalarken uykuya arkadaşlarım Uzanmış yatağımda gözlerim dikilir Rutubetli biraz sıvası dökülmüş tavana Düşünceler sarar yorgun bedenimi Yarınki dersler değildir kaygılandığım Geçmiştir gelecektir ve şimdidir Dökülür bal rengi gözlerimden yaşlar Sessizce akar nefret ettiğim bir iki sivilceye doğru İçlenerek maziye dalarken Ya gelecek; Parıltı doğmaz o bal renklere Ne bekleye bilirim ki Unuttum hayal kurmayı Nedensiz sevinmeyi, beklemeyi Bazen gülerim kendi kendime sinirden Koleksiyonum varmış gibi Vefasızlardan yana Öyle ya neden beni bulurlar Öyle bir şeyim yoksa Her şeyi eşit istemek suçmuş gibi Yasadan haberi olmayanlar bakarlar yüzüme Sadece kendini düşünürsen Ne faydan var ki aleme Acı vermek kolaydır Acıyı hissederek bir de deneseler Doğru konuşmayı gurbet öğretti bana Öyle zaman olur ki Bir oda lambası sanırım kendimi Işıtın ca odayı saklanacak delik arar haşere Doğru sözler gibidir ışık Sahte dostlar ise haşere Neyse çekileyim içime Kanarken yaram üzülmesin insanlar dertlerime Kaplasın yüzümü Onların mutluluğu için gülümseme. 18.02.2005 İzzettin AKYAPI |