MUTLUMUSUN DİYE SORMA DOSTUM
Hangi kapıyı çaldıysam
Ne sevda sözleri ne kadın sıcaklığı Evet çaldım usulca ve korkakça Çocuk gülüşümle... Yüreğim saf ve cömert Kime koştuysam... Firari bir türküde rehin kalmış yalnızlık Boynuma asılırdı. Ey bin yüzlü dostluk Ey tarifsiz anlamlar yüklü Aşk Beni yaralayan karşılıksız sevdam Soğuk yüzlü ayrılık, kara yüzlü vefasızlık Sizdiniz...Sizlerdiniz... Beni yaralayan. Islak gözlerime dokunmayın Bir kovada çırpınan su gibiyim Burun kıvıran at gibi Hayatımı sordum hayata Belliki o da unutmuş Bir hayatımın olacağını Bakıp solgun yüzüme O içimi acıtan cumleyi söylemedi Yürüdü giti... Ne kaldı geriye ? Üstünü kirletmeyen çocuk gibi Savaşsız,sınıfsız, dinsiz,ırksız Sevgilinin iyimser bakışlarına koyup Çelimsiz bedenimi. Yaşıyor gibi çırpınıyorum Kovadaki su misali. Sonsuz bir kırgın şimdi ruhum Bu taş yığını gibi duran insanlığın önunde Yeniden dönebilsem geriye Dönüp bakarım şimdi ömrüme kıyısından Bilge bir yalnızlığa sürüklenen hayatıma dur derdim. Güneşse hangi şafakta bizi karşılar bilinmez İsyan hangi kuytu köşemizde? Cebimizde taşlanmış hayeller Sırtımızda sızı Mutlumusun diye sorma dostum? Geceyi paylaşalım dilersen Namuslu şerefli insanları Rahatsız etmek istemem. Yeterki soysuzlar uğramasın yüreğime. Yeşil tarlaların üstündeyim İhanetler ve ayrılıklar diyarında Harabeler içinde bir çöplükte yatıyorum. Dilim bir ölü gibi ağzımda. Mutlumusun diye sorma dostum? Güzel bir kadını karım yapacak kadar yaşadım. Sesim kısılıyor utanıyorum Hüzünbaz bir şiire akraba oluyorum. Sıtmalı köpek gibi titriyor içim... Ben hangi kapıyı çaldıysam Ne sevda sözleri ne kadın sıcaklığı Çocuk gülüşümle... İnsanca bir gülümsemeye rastlamadım. MUTLUMUSUN DİYE SORMA DOSTUM... ÖMER BARAN |
nede ben anlarım seni
en iyisi
oluruna bırakalım
duyguları
belki bir gün yeşerır
damarlardan yüreğe ulaşır
sevinçlerımız,hüznümüz ve kardeşlığımız.
selam ve dua ile.