ELVEDA
Ölümün beyaz yüzü çağırma beni.
Biliyorum sıram gelmişti Son perdenin pırovası gibiydi Nasılda hüzünlüydü Kızarmış gözler,soluk dudaklar, sönuk lambalar.. Ellerim arkadan bağlı tarsus gözu yaşlı Ardımda elinde baltalı bir cellat Biliyorum suçluyum.. Sevmiş,öldürmüş ve delirmiştim Bu praovaya hiç gerek yoktu.. Siverekliydim,çocuktum buyumemiştim Tarsusta genç bir kadını sevmiştim Ama bir törendi sanki bir saygı gösterisi Sürüp giden bir oyun.. Hep değişsede oyuncular Hayelperst davulcular gibi geçtim bu hayatan Durgun derin soluklu içine kapanık Bir çocuk kakülü gibi kısacıkmı kesilmeli bu AŞK bu yaşam... Annem gibi uzun uzun seslenmeli Uykusunda olmayan sevgiliye.. Ve öleceksem eğer sisler içerisinde..Seslenmeliyim celladıma. Buz tutmuş çığlıklar semaya yerleşirken Gecenin kanı sürülmemeli saçlarıma. Şimdi anımsadım... Beni bekliyordur.. Saksıdaki titreyen karanfil. Ve kapının önunde okşanmayı bekleyen evimizin kedisi. Gölgesi hala kalbimde hüküm süren Öpmeye doyamadığım kadınım. Ölürsem...ÖZLEM benide vurur.. Evin kedisinide... O an.. İzi çıkar ayrılığımızdan arta kalan ne varsa... Anılara sürünüyor hayeller.. Mevsimler değişiyor. İçim daralıyor.. Böyle bir gunde nereden bilebilirdim.. Aşkın bedelinin bir ömür olacağını.. Ölümün beyaz yüzü çağırıyor. İncecik bir kar yağıyor.. ELVEDA KARANFİLİM VE KEDİCİĞİM... .........ÖMER BARAN......... |