4
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
832
Okunma
Canım sıkıldığında genelde ayağımı yere vururdum topuklarımda ki o tık tık sesleriyle belkide kalbin atışları ve saate akan zamana tempo tutturuyorum kim bilir? vallahi de bende bilemiyorum..
neyse işte
günler akıp geçiyordu kızım okulunda başarılıydı,fazla üzerine düşmüyordum hayat onundu,eşim işlerine yoğunlaşmıştı,annem kendi halinde fazla yürüyemiyordu,çiçekleriyle meşguldü,hayat böyle akıp geçiyordu kimselere sormadan..
FERYATLARIN UCUNDA
Aldırmadan şu hızla akan yıllar ara sayfalarında üzerken
hiç bıkmadan yeni sayfalar yazıyordu yoruldun mu demeden?
tuzu bol deniz sularında yıkatırken pişiriyordu güneş aniden
renkli taşlar kumlar düşmesin diye hala sımsıkı tutan elimden
Fırtınaların yolladığı azgın dalgalar kıyılarımızı dövüyor bazen
haykırışlar yakarışlar duyuyorum o an içimi yakan acıtan üzen
bazen kıyamet kopartan sevinç ayni yeni bir doğumun sesinden
sarıl diye yollar belki hayat bu sesi şimdi ümidi şiddetle vadeden
Güneşin ışıkları pembe güllerin etrafında şimdi dansederken
dinlenir arada duvarın serin gölgelerine yorgun düşüp yaslanıp
ruhumun içinde kokan sakız çiçekleri yaseminler şimdi salınırken
karanlıkları örter o parlak düşler yinede gerçeklere uykularını bırakır..
BİR YERLERDE ÖLÜM KARANLIKLARINA VAKİTSİZ ÇEKER AĞLATIR
BİR YERLERDE DOĞUM SESİ FERYATLARI YENİ BİR HAYATA BAŞLATIR
YAŞAM DENİLEN GÜZERGAHTA ŞU HAYAT HER ZAMAN
YOKSA HEP BUNU MU HATIRLATIR?
Saliha hanım
yine kayıp sayfalarım işte
şiir kıyısından akan kısacık öykülerim ile
1947_2013