Çapulcu Doğmadım BenDerdini ummanlarda arayan bir halkın Eskimiş dünlerle hesabı çoktan bitmiştir İsimsiz sarılışların asude akışkanlığında Firari bir bulut gibi sarılır çapulcu yüreğine Gökyüzüne yumruk sıkarak, yağar kentlere Ağaçlar özgür doğarlar oysa, kaderleri toprak Her metresi bilgi, her zerresi erdeme dönüşür Bir ışık seli olur, kimi de sevdaya mektup olur Unutulmaz derebeyliklerin tahtına sermayedir Düş/ün devrimidir bu, sağır sultanı bile bulur Utancımı ayıplamayın, çapulcu doğmadım ben Bu gazlı atmosferde bir çiçek aradım ezilmeyen El ele vermişti sevgililer, dillerinde memleket aşkı ‘Biz bu fırtınayı iyi biliriz’, bu barışın en masum dili Geceler ayaz işkence, olsun be, önümüz hep yaz Direncime kalkan, ufkumun meridyeninde kavram Hangi yazgımı değiştirir dil, kader dediğin heyelan Bu uğultular toplumsal tepki, aynı döner mi devran! ‘Tencere tava, hep aynı hava’, halk alanda hesapta Çöller aşılsa ne gam! Mutluluk yine ata toprağında Ah şu göğsümdeki delirmiş yangın, hasretin en beteri Yakın ışıklarını kocamış kentlerin, uyanın uykulardan Zeytin ağaçları dikelim her karışa, yemyeşil olsun ülke Umut koyun bebelerin ismini, bir umut yeter hepimize Ay yıldızım dalgalansın gönderde, bekçi olsun neslimize Üşümüş yürekler gün gelir ısınırlar, bayraktır taşıdıkları Şehit torunlarıyız bizler, onurdur tırnaklarıyla kazdıkları Kurşun dökerler barışa, ağıttır yürekleriyle haykırdıkları Taş yerinde ağırdır, hiçbir güç bozamaz kulun yapısını Aşktır en somut figür unutma, es geçme isyanın atasını Selahattin YETGİN |
sivrisinek saz misali bir şiirdi efendim. Elbetteki anlayana.