2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1323
Okunma
Mutsuz bir sonbaharda tek tek dökülen yapraklar gibiyim
Suya hasret kalan bedenimin kuruduğunun seyrindeyim
kahrederek esen rüzgara
Toprağa dökülen sararmış umutlarımı avuçlarımda bezeledim
çamurlaşmış hasretimle
Gözleri kısık bakarken güneşe, doğmadan geri gitmesinin
perişanlığındayım
Ve hayata küskünlüğüm hiçbir şeyin yolunda gitmediği anda
başladı
Yani
Sensizliğin ilk acımsı demlerini yudumlarken buruşturduğu
günlerimin sabahından beri
Mutlu ol kendinle hayatımın katili
Kuruttuğun hiç bir dalım yeşillenmedi bir daha
Kayboldu yüzümdeki pembe gülüşlerimden kalan izler
Ve döküldü inci inci gözlerimden bütün geçmişimin
pişmanlığı...
Buğulu camlara çizdim hasret kaldığım gülüşümü
Ve yağmurlara eşlik ettim gözyaşlarımla
İstikametsiz bakışlarımın derinliğindeki ışığı
Heba ettim yokluğunda karanlıklara gömülerek
Kar beyazı dolan saçlarımı taramaksa gelmiyor artık içimden
Aynaların yansıttığı kederden muzdarip ruhum şimdilerde
Ve kayboluşumun arifesinden estiriyorum elvedayı sana
Gözün aydın olsun gidiyorum...
...
Rasim Yılmaz
5.0
100% (3)