EVİMİZ ÖLMÜŞ
Biz terk edince, ölmüş evimiz.
Viran olmuş, güller açan bahçemiz. Balkonda hala, can çekişen sedir, Soruyor sessizce, bu evin halkı nerdedir? Böğürtlenler, sarmaşık gülleri bahçemizin çitiydi. İncir ağaçları tek sıra, askerdi sanki. Şeftali çiçekleri, düş gibi pembe Çimenler, gönlünü yere, sermiş gibiydi. Hepsi küsmüş hayata, biz terk edince. Asmalarda kurumuş, annem yapraklarını sarmayınca. Ön bahçede yalnız kalmış, yaşlı Dut ağacı. O da döküyor yapraklarını, ölen dostlarına, ağlar gibiydi. Pencereden içeri, bakamadım bile Solmuştu evimiz, mahzundu içi. Badanası dökülen duvarları, okşadım ama Sanki durmuş kalbi, bizden sonra ilk o, göçmüş gibiydi. Yine bahçeye bakıp, imdat diledim Sanki arka bahçeden, babamın sesi geldi. Çalışıp yorulmuş, benden su ister dedim Koşup, götürdüm hemen, yoktu babam, gönlüm ezildi, Diz çöktüm toprağa, sordum: “babam nerede? Neden konuşmuyorsun? Onu sen aldın. Benim yaslanacak, dağımı çaldın.” O da hesap sordu, dedi “ tomurcuk güllerim nerde?” Ağladım o zaman, yok diyeceğim. Annemi duydum, dedi “ağlama yavrucuğum.” Annem gelmiş, beklide tandırda ekmek pişirir. Koştum baktım ama annemde yoktu, çoktan yıkılmış tandır. Evimiz ölmüş! Annem, Babam ölünce. Kadrimiz kalmamış, öksüz yetim kalınca. Köyümüz yaban eller gibi! hasret öter kuşları. Büyüyelim artık biz. Kalmamış bize, baba ocağı. Leyla GÜLSÜREN |
Yüreğin kalemin var olsun
Saygılar...............