Devşirmenin lafına bakmıyasın sen Hasan Lafı gediğe koyup güya ahkam kesiyor Arada bir sopayla, istiyor damga basan Gürlemeyi bilmiyor, yağmasa da esiyor . Bazen bazen depreşir, züğürtün tesellisi Sıcak memleketlerde, teneşirliği azar O kadarcık olmazsa, zai yüzde ellisi Koca küpte su kalmaz sızar bak azar azar . Sana diyeceğim var, dinle ha bir dellenme Tükürükten bir nasip, sıçramış suratına Kendi ellerinle yaz, ondan bundan ellenme:) Var git düşmanı yağla, kaşağı sür atına
Say Hasan’ı kandırdın, Haso’ya ne demeli Sana diyorum oğlum, şimdi tongaya bastın Çaresizo’yu oku, ’Zap’ diyor Şemsi Belli:) Adamları dizdirip, yüzde ellişer astın . Göz göre göre hâin, safında yer alanı Anlarsın ya! çoğunluk yaşatmaz bak ,bilesin Yurdum Anadolu’da, katır sırtlar palanı Safi inattan mahsul, katırdan kabilesin . Çatlak çıkar gür sesim, eşlik eder dombıra Asya’dan yâdigârdır, kan süzülen kılıncım Nasıl anlarsan anla, diyeyim dobra dobra Vatan satanlardandır, almaya vekil hıncım . Tırnaklarımla yaptım, yaşadığın vatanı Yürü bre şakşakcı, peşkeş çekme gavura, Yoksul bu bi hamlede, keser hava atanı Ay , Yıldız’a kan lâzım, sîneme vura vura
******************** Dombra :: Saz çalgısının atası ( asyadan) Palanı :: Katır eğeri...
Not ::Şiirde dombıra olarak geçiyor ki okunuşu da öylecedir şiir ahengini bozuyordu yoksa...
Şemsi belli ANAYASO ŞİİRİ www.edebiyatdefteri.com/video/68656/
Dombra hakkında www.youtube.com/watch?v=I-qLhJyCxBQ *************************** MECİT DOSTUMUN YORUMU :))
Dinle Beni "YOKSUL" Dostum. Burası bir er meydanı; dinle beni "yoksul" dostum! Hem haklısın, hem de güçlü; pek de güzel yazıyorsun. Sana iki çift sözüm var; niyet güzel, halis kastım Belki farkında değilsin, kendini çok üzüyorsun.
Haklı olmak yetmez bazen; yol yordam da bilmek gerek Ok yaydan her çıktığında sanma hedef hep isabet. Etrafımız yılan dolu; kimi zehirli engerek Ne dön de bak laf atana, ne de onlara hitâb et.
Maksat ADAM etmek ise, vazgeç derim bu sevdadan Kinlerini yüreklerden istesen de sökemezsin. Utanmazlar, lafalmazlar, hem de korkmazlar Hüdâ’dan Ağır gelir yük omzuna, inan bana, çekemezsin.
Her yöntemi denedim ben; baktım durum hayli vahim Çeneleri sussa dâhi, kalemleri konuşuyor. "Kalp" dediğin meret hassas, kırıldı gönül sürahim Edepsize laf anlatmak boyumu hayli aşıyor.
Kalp sevgiyle dolu ise her gönüle bir yol bulur Bazen haklı olsan dahi, sabretmeli, susmalısın. Bir tatlı söz sadakadır, ne incitir, ne kaybolur Her yer tuzak dolu dostum, yere sağlam basmalısın.
Candan bir dost, samimisin; güvenilir, mert adamsın Kanat takıp dizelere, yüce dağlar aşıyorsun. Bizler birer öğrenciyiz; bu âlemde sen de hamsın Dilden çıkan söze bakıp, neden hâlâ şaşıyorsun.
Sözün özü; hiç aldırma, önüne bak, koş hedefe Varsın densiz çamur atsın; ona uyar kara çalmak Uzak bunlar her hasletten; onur, ahlak ve şerefe Alçaktan ses gelse dahi, bize yakışmaz alçalmak!..................Mecit AKTÜRK
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Öz Hakiki Hasan şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Öz Hakiki Hasan şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Dostun sayfasinda kuytu köselere diz cökmek bize yakismaz. :) Hele ki AGIZ BURUN kan icindeyse :))))
Bari biraz teselli verelim :))
Dinle Beni "YOKSUL" Dostum. Burası bir er meydanı; dinle beni "yoksul" dostum! Hem haklısın, hem de güçlü; pek de güzel yazıyorsun. Sana iki çift sözüm var; niyet güzel, halis kastım Belki farkında değilsin, kendini çok üzüyorsun.
Haklı olmak yetmez bazen; yol yordam da bilmek gerek Ok yaydan her çıktığında sanma hedef hep isabet. Etrafımız yılan dolu; kimi zehirli engerek Ne dön de bak laf atana, ne de onlara hitâb et.
Maksat ADAM etmek ise, vazgeç derim bu sevdadan Kinlerini yüreklerden istesen de sökemezsin. Utanmazlar, lafalmazlar, hem de korkmazlar Hüdâ'dan Ağır gelir yük omzuna, inan bana, çekemezsin.
Her yöntemi denedim ben; baktım durum hayli vahim Çeneleri sussa dâhi, kalemleri konuşuyor. "Kalp" dediğin meret hassas, kırıldı gönül sürahim Edepsize laf anlatmak boyumu hayli aşıyor.
Kalp sevgiyle dolu ise her gönüle bir yol bulur Bazen haklı olsan dahi, sabretmeli, susmalısın. Bir tatlı söz sadakadır, ne incitir, ne kaybolur Her yer tuzak dolu dostum, yere sağlam basmalısın.
Candan bir dost, samimisin; güvenilir, mert adamsın Kanat takıp dizelere, yüce dağlar aşıyorsun. Bizler birer öğrenciyiz; bu âlemde sen de hamsın Dilden çıkan söze bakıp, neden hâlâ şaşıyorsun.
Sözün özü; hiç aldırma, önüne bak, koş hedefe Varsın densiz çamur atsın; ona uyar kara çalmak Uzak bunlar her hasletten; onur, ahlak ve şerefe Alçaktan ses gelse dahi, bize yakışmaz alçalmak!
Mecit AKTÜRK
Acele pembe gerek buraya, yoksa nefes alamam...:) Selam ve sevgiler yoksul'um.
(Sag tarafta yara bezi ile birkac yara bandi duruyor. :)))) Yanimdan ayrilmayin dedim di mi? :)))
ustam senden korkulur tayyi mekan eylersin... vursak da boşa gider... ya biz ne yapalım...kıkımız çıkmaz...uçup kaçamayız da;) kardeşinin yerine dayak yemişsin çoğ mu;))
üstadım çuvala onu koy benim elime ver sopayı.. bak nasıl anlaşıyoruz yoksul ağamla...;)))
tabbi sizlere güven olmaz... büyüksünüz ya bir olur, kandırırsınız beni. bakmışım sopa yerine çuvalı vermişler elime, çatmışlar kaşları ... kendin gir bizleri yorma.. suya gönderdik eşşeği dua et dere kurumamış olsun...;)
ne yapalım varsa kaderde sopa yemek neylesin felek;)
yeter ki elinde sopa tutanlar siz olun... nasılsa ;) kavga edersiniz sen çok dövecen ben çok dövecem diye ben de sıvışırım aradan:)
ustaca kaleme alınmış manası derin ve anlayan yüzde elliye tokat, yüzde elliye ise rahmet babında çok etkili bir manzum eser. Her ne kadar hasan ismi geçsede, Türk Milletine hıyanet içinde olanlara bir mesaj niyetine gönderme. kaleminiz daim olsun üstadım.
Çatlak çıkar gür sesim, eşlik eder dombıra Asya’dan yâdigârdır, kan süzülen kılıncım Nasıl anlarsan anla, diyeyim dobra dobra Vatan satanlardandır, almaya vekil hıncım . Tırnaklarımla yaptım, yaşadığın vatanı Yürü bre şakşakcı, peşkeş çekme gavura, Yoksul bu bi hamlede, keser hava atanı Ay , Yıldız’a kan lâzım, sîneme vura vura
Şiir olarak beğendim tebrik ediyorum selamlar.............
Tercümeye ve yok'sul-ca lisanı öğrenmeye gerek kalmadı. navarlık lisanından bir şiir okudum:) ustam, bizim perdelerden de seslen ki gidip gelip okuyup mokuyup aç kalkmayalım sofranızdan:) hele şükür anlar gibi olduk:)
Üstad "Çok oku, çok düşün, çok şeyler anla, Aha bu mektubu alınca Hasan." demiş ve bir çok şairimiz Hasan'ı, bir çok şairimiz Asım'ın Neslini düşünerek idrak-tefekkür ederek çok güzel şiirler yazmış. Mahzun Kırmızıgül'ün bir şarkı klibinde "lo lo mahsun" vardı. buradaki Haso'yu düşününce o geldi aklıma. Ve çok güzel bir sorgulama olmuş, Hasan'ı, Haso'yu, Mehmet'i Memo'yu sosyolojik planda düşün de düşün ...
fakat vakit ki yok, bu şiiri bir tahlil etsem.. şairi der ki ya hu ben bunları da mı anlatmışım:) sen son mısranda ne demek istedin bilmem ağam da
"Ay , Yıldız’a kan lâzım, sîneme vura vura" şu son mısra yanlış anlaşılmaya müsait, ki tahminim doğruysa orada göndermelerin de, derin ve edebi hicvin de şahı yatıyorsa da yine de kan ile söylenen deyiş ve sözleri askeri saz usta ve aşıklarına bırakmalı derim. siviller kan dedi mi asker kan deryası anlar. yani vur dersek nasıl öldüreyim diye sorar mesleği ve tabiatı gereği.. *** mecit ağam sağolsun bir "bekri mustafa" dedi ilham geldi balkan taraflarından:) giiti güne düştü ilham... bu ağa ermiş midir nedir çözemedim. derin bağlantıları var galiba..:) selam ve muhabbetlerimle...
gönül sesiniz hiç susmasın yürekten
kutluyor saygılar sunuyorum..