YARIN BENİM DOĞUM GÜNÜM...gözlerinden, gözyaşlarına saklı, hüzün damlardı dudaklarına, görmemezlikten gelir, umursamazdım, arsızca dudaklarını, öpmeye çalışırdım… öncesinde ve ortasında “ne olacağız?” soruları vardı bakışlarında, sıkılırdım sorularından, yarınlara dair korkular, çöreklenmiş beynimin ortasına her şeyi ama her şeyi, geçiştirmeye çabalardım… yürümeye başlayalım, çamur bulaşırsa ayaklarımıza, silerim. mutlaka olacak, varsın olsun, diken batar, çizer, tenimiz kesilir, “yara olur, dikerim, iyileştiririm” derdin, duymadım, seni hiç anlamadım… hazan mevsiminin, kışa teslim zamanları, ilkbahar çok uzak ve yaz bitmişti, bihaberim ve kaybetmek üzereydim seni, “anlatamıyorum mu?”, “anlamıyorsun mu?”, de(me)yişlerinin, sessizliği ile gittin, “bitti” deyişinin, korkusunda dağıldım… “geri dön”,”tekrar başlayalım”, “çok özledim”, bu ve benzeri cümlelere sığınmak değil amacım, geç kaldım biliyorum, özür dilemeye ancak şimdi erişti gücüm, her şeye rağmen, unutma Suna; yarın benim doğum günüm… İST. 11. 05. 2013 / 11. 55 |