ZAMAN MI?...Zaman mı?... Zaman, iki bin on beş yılının sonu, Kasım bitti ve Aralık ayı başladı diye, Çığırtkanlık yapıyor takvimin yaprakları, Karşımda Kınalı Ada, Burgaz solunda, İsmi belirsiz bir deniz otobüsü, Bostancı’ya ulaşma çabasında… Merdivenler… Denize inen, yukarı çıkan merdivenler, Bu havada, yelkenli ile denize açıldı, çocuklar, Fenerbahçe Parkı’ndayız eşimle, onları bekliyoruz, Şeytan diyor ki, bu arada, in aşağıya; Alabildiğince ıslan, merdivenleri ıslatan, Basamakları yıkayan, denizin dalgalarında… Resim, sizi aldatmasın, Gökyüzü, alabildiğince bulutlu, Hava soğuk mu soğuk, iyi ki giymişim, Kışlık montumu ve boğazlı kazağımı, Suyun parlaklığı mı?, O, Güneş-in, karanlığı yenişi, Ben ise üşüyorum, ölüme gider gibi, Sular, kıyıya her geldiğinde ve dövdüğünde… İSTANBUL / 03 ARALIK 2015 / 00. 30 |