13
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1464
Okunma
ah
ilk bakışım değil ağlarken
kendi yüzüme aynada
ağlayan ben yansırken bana
ilk düşüşüm değil kendi gözümden
yaşımla beraber
zayıflığımın ellerinde kemiklerim çatırdarken
ilk lanet okuyuşum değil çaresizliğime
ve güneşe ilk düşmanlığım değil
nasıl doğabildiğini sorduğum sabahlarda
anla nedenini
yanağımın kenarından
düşmemek için tutunan gözyaşımı
elimin tersiyle silerken
ilk küfredişim değil:
gözüme de
yaşıma da...
ey sevgili sen
senden öğrendim
kendimden kaçtığımda
çocukluğa sığınmayı
o yüzden
gömdüm
çocukluğumun koynuna/kanyonuna yüzümü
döndüm kendi içime bir ’vav’ gibi
ne affettim kendimi
ne de esirgedim kendimden sözümü
cezamı kestim
cezamı çektim içimde
ordan ayrılırken
biliyordum
bir ’mim’ koymalıyım bu öyküye
ve bir an önce yol bulmalıyım tözüme
şimdi
bu baktığımda
kendimi görmediğim sırlı dünya
kırılıp paramparça dağılsa da
toplayıp bakmayacağım
yeniden görmek için
’ayn’ıma.
5.0
100% (26)