Dışlanmışlar Ülkesinde Bir Gezintidışlanmışlar adına bir şiir, elleri cebindeydi, evet iki eli de.. ezikti yüreği üç kuruş parası vardı çökmüştü omuzları evet, beklemedeydi belki de içeri alınmayacağını bile bile zorluyordu hayatı ya, zorladıkça da daha dışına, daha uzağına atılıyordu ne varsa, usanmıştı da bundan, daha fazlasına katlanamayacağını bile bile; sesini çıkarmıyordu, sessiz kaldıkça da bir şeyler omuzlarındaki baskısını daha çok arttırıyor ve sonunda ağlatırcasına inletircesine yüreğini iniyordu bir perde gözlerine ve böylece ağzı da sulanıyordu kötülerin; göremez oluyordu gerçeği, meşruluğunu yitirdikçe ona güvenenler de uzaklaşmaya başlıyordu yanından böylece o da dışlanmışlardan birisi olarak yerini alıyordu diğer oyuncuların arasında ama o oyunun çok uzağında en kuytu bir yerinde tozlu bir noktasında üzerine düşen gölgelerden rahatsız olmayan dahası o gölgeler ile saklanan, adeta örtünmeye çalışan bir ruha dönüşürken, ne mutsuzluk yaşıyordu ama.. |