Dağların Sonu – Kerem Duran
Müzik ellerine emanet,
Duygulardan teselli bulmuyordun artık, Büyük bir yol ayrımına girmiş, Dağların sonuna varmak istemişti ruhun, Seninle değil ama sensiz Ne yapacağını bilemeyen bir kalp ile Engin bir denizin ortasında gibiydi halim Dünyadakiler ve herşey sana emanetti artık.. Dünya senin olsun, Dans eden ruhlar da, Hayallere dalan bakışlar hep seni düşünsün En büyük sen ol, en güzel, Tüm baharlardan daha güzel, Daha iç açıcı ve ferahlık getiren, Ruhlara huzur dağıtan o kişi ol, Ol ki kaybolsun bu yürek Senin büyüklüğünde kaybolsun gerçekten, Ve hep sevgi içinde kalsın ruhum, Sevgi başarını aydınlatsın, başarıyı ısıtsın, Yıkılmayışını, özlemlerinin bitişini, Emellerine kavuştuğun her bir günü ansın sonsuza dek, Ve bu hep böyle sürüp gidecek, Bir parça ışık söyle, karanlığı ne zaman arkadaş edinecek.. Bırak kalsın orada, çürüsün gitsin diyecek, Ve sen de hep böyle olacak böyle düşüneceksin; Çünkü, Dağların ardını merak etmeden yaşadın hep, Bir adım sonrasını değil, günler ve hatta yıllar sonrasını Hiç ama hiç düşünmedin, Sen , sana adanmış bir hayatı hiçe sayarken Duygularımdan kopan zavallı halime aldırış etmedin, Sanki, beni.. bende yendin ve koyup gittin Geriye de, ,ismini vermediğim hayaller bıraktın; Aynalardan yansıyan yalnız bir yüz ve ıslık bir nefes, Bir iç çekiş kaldı, Duman olan yitik bir anı da böylece süzülüp uçup gitti gözlerimden, Daha engin, Daha hafif ve daha asil olana doğru yol aldı gönlüm Artık sevmiyorum dedim kendi kendime Üşüten bir karanlığa emanet artık ruhum Bu gerçek işte böyle, Dağların sonuna yaklaştıkça Gölgeler koyulaştı, Akan tüm sular daha serin Ölüm daha yakın Sesler bir garip oldu; Hayaller birbirine karışmış, Ölüm bir vadiye uzanmış, Sırıtıyor öylesine Ne korkunç, Ne garip, Hayal sandığım gerçekler seninle birlikte azalırken Yokluğun daha bir koyulaşıyor kalbimde ve hayat Bir hayaletin at sürmesine benziyor Bırak ve çık git Hiç düşünme arkandakini Bu iş işte tam da böyle Dünya gerçek olsun ya da olmasın Yoluna devam et, Baharın gelişine o güzel yüzünle gülümsemeye, Tüm güzelliklere, doğan güneşe gözlerini yaklaştırmaya, Ellerini havada çırpmaya, Beğendiğin eserleri alkışlamaya, Asaletinden ödün vermemeye, Affetmemeye doğru yol almaya devam et, Dağların sonuna doğru, koyulaşırken ruhum Engin kayalıklardan düştüğünü de unutma kalbimin Kan olan kan, Su olan da su olmaya devam etsin, Gözlerimden dökülen kanı Birer su damlası gibi görmeyi de Alışkanlık haline getirsin benliğin Böylece, en koyu denizlere doğru aç yolunu Aç ki, en aç korsanlarla buluşsun yolun Ve orada mutluluk sandığın şeyler ile birlikte Bir tabut içinde yol almaya devam etsin ruhun, Geçmişin, herşeyin, Umutların, Baharların, Aşkların, Hayal kırıklıkların, Ayrılıkların, Mutlulukların, İnanmışlığın ve yitirmişliğin, Bir dağın sonunda, zirvesinde kalsın anıların, Onları aşağıya, aşağıdaki insanlara taşımana gerek yok, Ne de olsa seni anlayamaz onlar, Hepsi de geçim derdindeler, Mucizelere adanmış hayatları, Çalışıp durmak ve çabalamak içinde iken halleri Söyle asalet nerede kalmış, ah çok gerilerde, Belki de hiç olmamış.. İnsan olmayı, emekleri ile öğrenmişler, Aşkları, akşam evlerinde görmek istedikleri aşları gibi; Hazır ve pişmiş, ve güvenli güvenilir, temkinli ve itinalı, Temiz ve değerli, kutsal ve paylaşılmaz, ve kıskanılır her nasılsa, Ve anlaşılmaz tadı da işte bu yüzden.. Müzik ellerine emanet artık Tek tesellim dönüşüne olan inanışım oldu. |
Aşkları, akşam evlerinde görmek istedikleri aşları gibi;
Hazır ve pişmiş, ve güvenli güvenilir, temkinli ve itinalı,
Temiz ve değerli, kutsal ve paylaşılmaz, ve kıskanılır her nasılsa,
Ve anlaşılmaz tadı da işte bu yüzden..
Müzik ellerine emanet artık
Tek tesellim dönüşüne olan inanışım oldu.
Güzel dizelerinizi yürekten kutluyorum.
Saygı ve selamlarımla.