kilitleniyorum bir deli açmaza
tahta kapılar iniliyor
yaprakların gölgeleri avazında kahır içine işlemiş salınıyor pervazında doğruluyorum omuzlarım çökmüş dikleniyorum bedenim göçmüş vuruyorum kendimi sızıyorum bir çıkmaza buz gibi bir yel doğruluyor anlıma elimin tersiyle itiyorum kayıyorum yaprak hışırtılarına kaldırıyorum başımı çekiyorum gözlerimi geceden yıldızlar soluklaşıyor ay boğuluyor yakamozlarda sövüyorum ezber yasaklara söküyorum pankartları yırtıyorum ne varsa buğusu çarpıyor yüzüme kirpiklerimde deniz tuzu çatlıyor bir dalga dövüyor tekneyi rıhtımda sessizlik patlıyor körkütük sövecektim bırakacaktım kendimi çoktan bir vurgun kudurdu sahilimde çektim sesimi hiç yoktan avuçlarımda titreyen bir şişe damarlarımda demlenecekti bağıracaktım ağız dolusu aortlarım şişecekti kilitlenmişim bir deli açmaza avuçlarıma kırmızının sıcaklığı elimde cam patlıyor yığılıyorum bir kayanın ensesine gece uykuda çatlıyor amansız bir acıyla flörtteyim içimde kesik bir hararet aşiyan yüreğimde gözlerinin konukluğu yüzün tayfunlara emanet küllerin tılsımına gömüp sigaramı sarı parmak uçlarımı harlıyorum çivit sabahların vurdumduymaz telaşında geceyi hamağında sallıyorum doğum sancılarıyla inlemekteyken bir al şafak ufkum hedefsiz patikalara tutsak savuruyorken deli poyraz bir yele saçlarımı yürüyorum ağır aksak ey sevgili birazdan uyanacak gün tekrarlar vazgeçmez huyundan geç kalıyorsun yine gece atacak seni koynundan bak şimdi bak ellerim yüzüme siper dizlerim böğrüme emanet çek kendini benden bitsin bu esaret hasan polat |